Rüzgar at’ına binip,
Fırtına’lardan geçer,
Yağmurlarda yıkanıp
Güneş’le beslenirdin.
Bulutlarda oturur,
Yıldızlarla raks ederdin.
Gökkuşağında çayını demler,
Ay Nine’den masallar dinlerdin.
Koptuğu yerden top, top çoğalan cığ’larda,
Ve bendini yıkan, sellerin engeli olduğunda.
Hava’ya, su’ ya, toprağa düşen cemre’de,
Karıncanın su içtiği yerde olurdun çoğunca.
Tavşan kadar ürkek, panter gibi yırtıcı,
Serce kuş’larınca mülteciydin bazen’ de.
Temmuz ayında buz rengi ellerin,
Yeşilin tüm sevecen tonları giyit’lerindi.
Orman’ların gizemli sessizliğince örtülü,
Gök’ten düşen şimşeklerce gürültülü.
Seher vakti, bir çiçek dalında çiğ tanesi,
Kurumuş çöllerin hasretince yağmur’dun.
Rüzgar at’ına binip,
Fırtına’lardan geçer,
Yağmurlarda yıkanıp
Güneş’le beslenirdin.
Kayıt Tarihi : 18.5.2007 18:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (5)