Rüzgar Ağlatısı, Yıkım

Mahmut Utku Çakar
29

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Rüzgar Ağlatısı, Yıkım

Yere düştüğümde,
o gün sırtıma kezekler battı.

Üstümde ilk yürüyenler,
karıncalardı,
otlar burnuma
ve ağzıma doldu.
Solucanlar,
soğuyan bedenimin altına yuvaladı.

Oğlan çoçuğu,
yanıma gelip merakla,
çomakla cesedimi dürttü.

Derim içine çöktü
ve geri gerginleşmeden öylece kaldı.

Etrafımda,
eşek arıları
ve sinekler de
dönmeye başladı.

Çocuk,
dehşete kapılıp koşmaya başladı
ama kimse onu umursamadı.
Sırtıma kezekler bir daha battı,
o anda.

Aklım çoktan uçmuş,
üstüme eğilen ağacın dallarına takılmıştı.

Orada,
ağaç kabuklarının arasında yaşayan kurtcukları gördüm
ve yakınlarımda uçan böcekleri hissettim,
ve sivri sineklerin gürültülerini duydum.

Rüzgarın sesi,
ağlatıyı fısıldıyordu.

Ve uzaklardan gelen traktör sesleri vardı.

Toprağa karışmak istedim.
Ters yüz edilmek.

Bilinmezlikle pulluğa takılan
ve yerinden sökülen bir ot kökü gibi.

Üstümde yanan ufka bakıp kalmış,
sönmüş gözlerime,
toz dolmuş,
donuklaşmıştı.

Tiksintim kendim
ve insan bedenim içindi.

Gelinciklerin incecik kızıl yaprakları gibi titredi dudaklarım.
Dua edemedim düşerken.
Bana sadece karıncaların duası okundu.
O da yetti!

Yapraklar da düştü benimle,
su da düştü tepeme,
bir süre sonra.

Çok uzun zaman öylece yattım,
yerimde beni farkedenler umursamadı.

Yanan bozkıra,
tavşan kuytularına
ve çekirge çıtırtılarına karıştım.

Direklere takılan uçurtma kuyrukları gibi
yıllarca asılı kaldı aklım,
ağacın dalında.

Yukarı bakınca,
leyleklerin geçişini
ve kırlangıçların aceleci koşturmacalarını gördüm.

Aşağı bakınca
eriyen bedenimi.

Kargaların,
bozkırdaki bayramlarını izledim.

Cesedimi fark ettiklerinde onlara pek bişi kalmamıştı.
Yinede pek çok didiklediler.

Neşe dolu günlerimi düşündüm.
ve beni büyüten ailemi,
ve beni sulayan sevgililerimi,
ve beni olgunlaştıran güzel karımı,
ve hayatımın sebebi, meyvelerim çocuklarımı.

Rüzgarın ağlatısı gene bağrına bastı beni,
aklım rüzgarla beraber serpildi bozkıra.

Her bir ota değdi bedenim
ve her bir böceğin cırcırına
ve her bir çiçeğin kokusuna
ve her bir çocuğun ağlayışına.

Serpildim suya,
havaya
ve toprağa.

Serpildim,
karıştım,
bulandım,
duruldum toprakta.

Tekrar beden verdim,
her bir otta,
her bir böcekte
ve her bir çiçekte
ve her bir çocuk gülüşünde.

Kargalar bayram etti dönüşümde,
arılar bedenimden bal süzdü.

Yine akşam oldu,
yine sadece çiğ düştü sabaha
ve yine doğdu güneş
ve yine sıcak bastı bozkıra.

Bir adam daha düştü toprağa.
Bir adam daha
ve yine fark edenler sadece karıncalardı
ve yine arılar
ve yine kezekler battı sırtlarına.

Ağaçlar daha bodur,
ağaçlar daha kuru
ve cılızdı her sene.

Kuruyanların yerine,
otlar bitti
ve onlar da bitti sonra.

Toz her yeri kapladı.

Tozla beraber,
sinekler de bitti.

Dikenler geldi yerine hepsinin,
ardı sıra.

Yılanlar,
akrepler
ve rüzgarın ağlatısı kaldı bozkırda.

Mahmut Utku Çakar
Kayıt Tarihi : 21.1.2012 15:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Meltem Ege
    Meltem Ege

    yürek sesiniz susmasın..

    Cevap Yaz
  • Can Abdullah Yıldırım
    Can Abdullah Yıldırım

    Anlamlı etkileyici bir şiir yüreğine sağlık şairmiz

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Mahmut Utku Çakar