Ah deli rüzgâr,
Kaptın çocuğun uçurtmasını,
Taktın telefon tellerine de ne geçti eline?
Bak, çocuk nasıl ağlıyor direğin dibinde
İki gözü iki çeşme.
Hayallerini bitiriverdin.
Umutları, sevdaları takılıydı
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Dostluk tohumları ek dünya üzerine;
Bitsin kavgalar, savaşlar,
Sussun silahlar,
Filizlensin dostluklar,
Kök salsın tüm yüreklerde…
Bu temennilerine katılmamak elde değil. TEBRİKLER
Var git,
Dostluk tohumları ek dünya üzerine;
Bitsin kavgalar, savaşlar,
Sussun silahlar,
Filizlensin dostluklar,
Kök salsın tüm yüreklerde…
Katılmamak ne mümkün? Hele finali müthiş, bu duyguları keşke yönetenler duysaydı. Tabii keşkenin faydası yok.
Aslında her birimizin bedenleri yılların rüzgarında nice tellere sıkışıp kalmadı mı? Ne sesimizi duyan, ne de direkten el uzatıp çıkartmaya çalışan oldu koca ömürde. Ama çocukların gözlerindeki derin ve korku dolu hüznü görmek beni bitiriyor. Bizler en azından dağda bayırda sekerek büyüdük. Belki karnımız istediğimiz şeylerle dolmadı ama umutlarımızı ışıl ışıl ve pırıl pırıldı. Hem de onlarca yokluğa rağmen. Şimdi taş yapıların dört duvarı arasında sıkışıp kalan ve eğlence nedir bilmeden büyüyen bir nesil var. Ne mi yapıyorlar, akşama kadar internette öğrenmemeleri gereken ne kadar garabet varsa onlarla haşır neşir oluyorlar.
Ülkemizin geleceği mi? Ben bunun cevabını bilemiyorum, bilen veya bulan varsa bana bir zahmet haber versin.
Her zaman içeriği dolu dolu şiir yazan kaleminizin önünde saygıyla eiğiliyorum, yüreğinize sağlık efendim.
Saygıyla.
Ah! Naime Hanım...
Herkes gücü yetene...
Rüzgar da dahil...
Bir garip çocuğun uçurtmasına yetiyor gücü...
Çok ilginç bir tesspit.
Ve güzel bir şiir
Tebrikler.
Kadir Tozlu
Rüzgår esin kaynağınız olmuş güzel bir şiir ortaya çıkmış.
Şair bu şiirinde ''Rüzgar'' esprisi içinde sosyo/politik,kültürel bir sorunsala ironik olarak yaklaşıyor.
Yaşamın bir yarış olarak algılandığı,fırsat olanaklarının adaletsizce dağıtıldığı ülkemizde ''Sınavların'' belirleyici etkisi; bir korkuyu,geleceği yakalamak adına yarışa dahil olanlarda bedelleri büyük olan tedirginliği sürekli kılıyor.
Daha aydınlık bir geleceğe ulaşma yolunda yaşamın fırsatlarının eşitçe dağıtılmadığı alanlardan biridir sınavlar.
Bütün çalışma uğraşlarının üç saatlik bir zamanda kişinin yazgısını belirlemesi ne korkunç şey!
Çocuklarımızı,gençlerimizi niteliksiz ve yoğun bir soru bombardımanına tutarak yaşama dahil etmek ne korkunç şey!
Ümitlerini bir başka zamana ertelemek...
Kendi gerçeğini bulma yolunda hazırlandığı halde, başarısızlığa uğrayarak yıkılan hayallere ne demeli?
Her türlü bilgiyle kendilerini yetkinleştirdiği halde ''atık'' durumuna düşen bu insanlarımızın kafa ve kol gücünden yararlanabilmek için daha rasyonel bir çözümü yetkililerin bulması gerekmiyor mu?
Rant piyasasının kurbanlarına ''yaşama hakkı tanıyacak''olanları ne zaman alkışlayacağız?
Bu düşüncelerin ışığında sorumlu kalemi; Sayın ÖZEREN'i şiirinde vurguladığı duyarlılığından dolayı tebrik ediyorum
''Sevda türküleri söyle sevgililere,
Var git,
Dostluk tohumları ek dünya üzerine;
Bitsin kavgalar, savaşlar,
Sussun silahlar,
Filizlensin dostluklar,
Kök salsın tüm yüreklerde…''
rüzgar için birşey söylemem gerekirse farklı bir yaklaşımla bizim ülkemizde son derece etkili...rüzgarın savurduğu insanlar genelde bizleri yönetiyor...duyarlı yüreğini ve kalemini kutlarım...keyifli bir şiir okudum...tebrikler...
yüreğiniz dert görmesin,ne kadar güzel bir sorgulama,ne güzel seçilmiş dilekler...bu güzel çalışmayı yürekten kutluyorum.
Rüzgarın telefon tellerine taktığı uçurtmadan yola çıkarak, ülkemizde yaşanan çarpıklıklara gönderme yapan duygulu insanı alkışlıyorum. Saygılar sunuyorum.Sevgiyle kalın.
Ah deli rüzgâr,
Kaptın çocuğun uçurtmasını,
Taktın telefon tellerine de ne geçti eline?
Bak, çocuk nasıl ağlıyor direğin dibinde
İki gözü iki çeşme.
Hayallerini bitiriverdin.
Ah rüzgar deli rüzgar benimde uçurtmamı
tele taktı benide çaresiz bıraktı
Hüsamettin Sungur
Sn. Özeren..
Şiirin gerçek dokusunda, ülkemizdeki gençlerin dramı işlenmiş. İnsanlara birşeyler öğretme yerine, amaçları doğrultusunda yönlendirmeyi becerenler, insanın insan olmasından çok onun köleşmesini isteyen sistemlerdir. İnsan gücü olmasa hiç bir sistem ayakta kalamayacak; emperyalistler Güney Afrikanın altın madenlerinde günlüğü 50 sentten çalıştıracak insanı nerden bulacaklar?
Bizde Satılmışlar vardır koşturulur, koşturulur....Veliefendi denilen kumarbazların yerinde, ama kumar yasaktır devletin kara kaplı defterinde.
Ne desem?.. Ne söylesem ? Bir garip çığlık yükselir içimden!....
Yüreğinize, düşünme yeteneğinize, ülke gerçeklerine eğilme becerinize binlerce teşekkürler Sn. şair. (10)
Renkler ve Yaşam'dan sevgiler.
Bu şiir ile ilgili 59 tane yorum bulunmakta