antik çağların kıyısında dalgaları yıkadın
çok ağaçlı bir köşede çarptın duvarlarıma
ve geldin bir bulutun sırtında
yelkenlerin sevgilisi ve uçurtmaların
görkemli otların eğilmiş başakların kırların
gıcırdayan tabelaların
ve sen kar taneleri uçuşan balerin
yıllar yorgunu yüzün, yüzüm
toz içinde toprak içinde
ve tüm şemsiyelerin içinde uğultuların
ıslıkların savurgan çapkınlığın
beynimin içinde gülümseyen Beethoven
okşadığın tüm tüllerin saçların ardından
öptüğün dudaklarım tadını aldı
öptüğün tüm dudakların
sen ki ışığın karanlığın durağın ezgisi
açmamanın bilgisi ve
keşke si uslanmaz ellerin pencerede
yeşilde gecede yansıyan yalan
yalayan tüm fısıltıların…
Kayıt Tarihi : 28.11.2006 16:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ayrılık...
bir baska olçer biçer yapar kesimi
siir degil o haykirmiyorsa sesimi
demis gelmis siyah beyaz çizmis resim bu resmi
sair evet evet oz soz kendisidir insan vede seçimi
Güzel işlenmiş bir şiir.
Yine kurgulanışı da gayet yerli yerinde.
Vurgulamalar, uyum, benzetmeler ve tasvirler; hayatın varlığı…
Özetin özeti, yani şiirleştirilmiş bir hayat ve ayrılık ve sitem…
Şair biraz kendini eskimiş mi bulmakta, geçmiş mi görmekte…
Hayattaki her şeyin sevgilisi olan, kendi için de bir zaman sevgili imiş. Öylesine ki, dudaklarındaki bütün öpüşlerin tadını, kendi dudaklarında tadıyor şair.
Bir sahilde yaşananlar.
Dalgaların, antik çağların kıyılarında yıkanması gibi karşılıklı hislerin berraklaşması, saf hale gelmesi anlatımı gayet güzel olmuş.
Bir bakıma çıkarsız, karşılık beklenmeksizin yaşanan sevda gel -gitleri, birliktelikleri…
Bu sevda, ister bulutlarla gelsin, ister toza toprağa karışarak…
İster buğday başaklarının dolgunluğunda, görkemli otların çeşitliliğinde…
İster kar tanelerinin raksında…
Velhasıl yorgun yüze düşmekte, aşkın gölgesi…
Tabiattan dönüş, daha kapalı mekâna, eve, bir odaya oluyor.
Bethoven dinlerken beklide salonun sessizliğinde, uçuşan perdelerin yumuşak temaslarına dönüşen tüllenen saçları okşuyor ve ellerin sıcaklığı yürekleri ısıtıyor.
An geliyor, son durakta suskunlaşıyor kalplerin atışı.
Keşkelere dönüşen ve yalanları yalayan fısıltılar…
Aşk, perdelerini kapatıyor…
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Hikmet Çiftçi
21 Nisan 2013
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
jilet yaralarını dağlar /
mürekkep kurusa da hokkada /
suskunluğun ucundan haykırır divit /
mısra akar /
yine akar mısra /
susar iç çekişleri /
şiirin şehrâyininde döner iklim /
durmaz el ah! el durmaz /
yel yazdırır /
dil azar /
el yine yazar.../...' (Naime Erlaçin)
Emek verilmiş bir çalışmaydı.
Tebriklerimle...
TÜM YORUMLAR (36)