Karınları doysun diye
rüyaya yatan çocuklar vardı
şehrin birinde…
Uyurken, kaybolup gitmesinler diye
çocuklarına sımsıkı sarılan analar vardı…
Sadece düşlerde yaşayabilen babalar vardı…
Ölürken devleşen babalar…
- ki artık silikleşmiş yüzleri-
Küçük kurşunların ortasında kalmış
kocaman yaşamlar vardı…
Sonra bir de…
borsada para kaybederken
kabuslarından sıçrayan adamlar vardı her bir şehirde.
-her bir şehirde,
parayla dans eden yapma hatunları…
silahlarını okşayan yapma babaları…
kurşun basan merkez bankaları,
ölümü çizen ressamları,
demir kapıları,
kapılarını koruyan koyunları,
yaşamları çalan orduları vardı adamların-
Aynı düşte karşılaştılar bir gün…
Kabusları tatlı bir rüyaya dönüşüyordu ki adamların…
-elinden ekmeği alınacaktı ki çocuğun
ve tam sıçrayacaktı kabusundan
ve düşecekti ki bedeni ressamın eline-
çocuklar geldi her bir şehirden…
fotoğraflardaki çocuklar geldi…
gazetedekiler…
kitaplardakiler…
dünden…
on yıl önceden…
yüz yıl önceden…
tarih yeniden yazılamazdı…
tarih yeniden yazıldı
bilinmeyen küçük bir şehirde…
12 Haziran 2004
Çiğdem DemircanKayıt Tarihi : 10.5.2005 17:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yüreğine sağlık
TÜM YORUMLAR (1)