Merhaba, sevdiğim.
Senin dünyanın ve senin rüyanın
İçindeyim sana.
Şu an rüyandan sesleniyorum.
Çünkü dünyadan yok oldum artık.
Sen yoksun, ben yokum.
Güzel bir rüya olması dileğiyle…
Sabah uyandığında beni hatırlar mısın?
Sorarmısın tekrar:
“Neredesin?
Nasılsın?
Ne yapıyorsun?” diye.
Sadece bir “iyi geceler” demen yeter.
Ben günaydın derim sana.
Ben duyarım seni.
Hani derler ya,
“Ölürler, duyamazlar” diye…
Yok öyle bir şey.
Ben senin nefesini, kokunu alırım, biliyormusun?
Şu an sana,
senin görmediğin bir yerden sesleniyorum.
Hâlâ rüyandayım.
Hâlâ mücadele ediyorum.
Beni bıraktığını düşünmedim ki.
En son oturduğumuz Üsküdar’daki bankı hatırlıyormusun?
Kız Kulesi’ne bakıyorduk.
Hani ikimiz, el ele tutuşmuş…
Gözlerimiz taa derinlere gidene kadar bakardık.
O anı dolu dolu, mutlu mutlu yaşardık.
O soğuk havada içimiz sıcacaktı.
Beni ısıtan şey;
Senin ellerin, yüreğin, nefesindi.
Kolay kolay unutmam.
Ama ne olur,
Sen de beni unutma.
Aslında biliyorum…
Biliyorum, unutmazsın sen bana;
Bakma, bazen saçmalıyorum.
Çok uzaklardayız.
Çok, çok.
Aslında hâlâ rüyadasın.
Beni görüyorsun, biliyorum.
Hissettiğini biliyorum.
Çünkü ben de ara ara rüyana geliyorum.
Ve göz göze, el ele tutuşup bakışıyoruz
Rüyanda olsak bile...
Hiç bitmesini istemiyorum.
Seni o kadar çok seviyorum ki…
Beni ne kadar sevdiğini de biliyorum.
Kimsenin tahmin edemeyeceği kadar,
Hiç kimsenin sevemediği kadar
Beni sevdiğini biliyorum.
Ve eminim…
Mezarımın başına gelip
Defalarca ağlamışsındır.
Derler ya,
“Ölüler ağlayan insanları göremezlermiş.”
Ben de seni hiç göremedim.
Kırk gün geçti.
Çok özledim seni.
Hele o yolu yürüdüğümüz gün…
Geçirdiğimiz trafik kazasında…
Işıklardan karşıdan karşıya geçiyorduk.
El eleydik.
Son bir bakış… Baktın.
O an Aniden bir araba çarpmasıyla
içimden sadece şunu dedim:
“Bana bir şey olsun da,
Sevdiğime bir şey olmasın.”
Ve yine söylüyorum:
Yine olsa,
Yine atlarım o aracın altına.
Seni kenara atardım,
Çünkü ben sana kıyamam.
Sen benim kalbimsin.
Neyse…
Bunların çok da önemi yok.
Ben senin için
Bir defa değil,
Bin defa ölürüm.
Hani derler ya,
“kırkı çıktı” diye…
Artık kırk gün geldi, geçiyor.
Ben seni bir kere görmek istiyorum.
Ağlamadan.
Sadece gülerek,
bir tebessümle…
Sadece bana
“Seni seviyorum” desen yeter.
Ben hiç ölmedim.
Ben hep kalbindeyim, sevgilim.
“Evlenirsek çocuğumuz olacak” demiştin,
Hatırlıyor musun?
Erkek olursa
Adı senin adın olsun demiştin.
Teşekkür ederim.
Bizim parçamız dünyaya gelmiş.
Artık çocuğumuza hep senin yanında bak.
Baktıkça beni hatırla.
Beni sakın unutma.
Ben gidiyorum…
Biraz sonra gün aydınlanır.
Çünkü ezan vakti geldi.
Melekler şimdi gelir.
Ben birazdan giderim;
Son kez bakıp giderim.
Ruhlar sevdiklerini rüyasında görürmüş.
Ben de seni görmeye geldim artık.
Rüyandan ayrılıyorum ama
Ben Hep kalbindeyim.
Sen de hep benimlesin.
Seni seviyorum, bir tanem.
Seni seviyorum, hayatım.
Tatlı rüyalar…
Kayıt Tarihi : 21.12.2025 20:02:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!