Bir öğle üzeriydi, evde yalnızdım.
Aslında,dinlenmek için ,şöyle uzanmıştım.
Yorgunluktan gözlerim dalar gibi oldu.
Öyle ağırlaştımki, ruhum da bedenim de yorgundu.
Uykuyla uyanıklık arası ,daha tam uyumamıştım.
Aklımda da sen vardın ,yine seni hatırlamıştım.
Sonra,sonra..sen geldin,ne kadar da güzeldin.
Bembeyaz bir elbisen vardı,elimden tutuverdin.
Gözlerindeki gülümseme ılıkça aktı içime
Kalbim hızla atmaya başladı, bir şey oldu gönlüme
Haydi kalk gidiyoruz diyordun,kalktım.
Sadece elini tuttum,kendimi sana bıraktım.
Sonra sonra,hızla uçmaya başladık seninle
Bu nasıl bir şey di,yükseliyorduk göklere
Öyle hafifledik ki, altta kaldı bulutlar
Sakladı bulutlar bizi,çevremizi kapadılar
Oda ne ,bulutlar arasında bir kapı vardı
Çok güzel bir bahçeydi ama kapısı dardı
Girdik, yemyeşil ,çiçeklerle dolu bahçeye
Şaşkınlığımı atamamıştım, mana veremiyordum bir şeye
Öyle huzurluydum ki ,sadece elimi tutmuştun
Beni ağaçlar altındaki,otlara oturtmuştun
Sen de oturdun,dizlerin değdi dizlerime
Baktıkça bakıyordum,doyamamıştım gözlerine
Bu bir rüyamı,gerçekmi,anlamaya çalışırken
Ellerini çekiverdin birden,benim elimden
Sonra sen de kayboldun, bırakıp gittin yine
Şaşkın şaşkın bakarken, geldim kendime
Nasıl geldim bilmiyorum, anlayamadım ama
Yine mezarındaydım, kapaklanmıştım ona
Ellerimdeki el sıcaklığını, buz gibi toprak aldı
Yine bırakıp gittin,bana mezarın kaldı
Kayıt Tarihi : 20.3.2023 13:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!