=Rüyaların Şehri İstanbul=

Ey ulu ve bahtiyar İstanbul!
isminde binbir mana taşıyan,
sevgisi hiç tükenmeyen büyük sevgili,
sevda tomurcuğunun hiç bitmediği,
taşıyla, toprağıyla, deniziyle,
gül kokan insanıyla ve binbir yıllık tarihiyle
insanların rüyalarından hiç çıkmayan İstanbul
senin bu isminle müşerref olan başka bir şehir yok,
yoktur, yeryüzünde diğer ismi neşe olan,
sevda olan, gönül diyarı olan başka bir şehir
yoktur, şanlı atalarından ve tarih kokan şaheserlerinden
milletine miras kalan başka bir İstanbul.

Seni düşünüyorum yine İstanbul
hayallerine daldım,
hülyalarıma girdin yine sen
senin o hayat kokan sokaklarının
şefkatli kollarında buldum yine kendimi,
karanfil kokan kaldırımlarında,
sevgi kokan gül bahçelerinde,
mis gibi balık kokan masmavi denizinin
kenarında hissediyorum yine kendimi.

Senin için; bazen tarihinin ortalarına gidip
21 lik Fatihlerle omuz omuz'a verip savaşıyorum,
bazen senin tarihe yön verdiğini
ve başlı başına bir tarih olduğunu düşünüp
seninle gurur duyuyorum
ve sende yatan ecdadımla şerefleniyorum,
göğsüm kabarıyor, başım göklere deyiyor sanki
senin o mazini ebedileştiren tarihini okuyunca.

Sen sonsuzluğun sevdasısın İstanbul
sen,seni sensiz düşünüp türkülerini yaktığım,
adına şiirler okuduğum, o birer harikalar harikası olan
köprülerinin, camilerinin üstünden geçip bir martı gibi
Marmaranın tuzlu suyundan içtiğim
atalarımın vatanısın,
senin içinde bir Kardelen olup açmak,
denizinde bir gemi olup iskelene demir atmak,
ve sokaklarında bir dilenci olmak,
ya da Ümraniye'nin çarşısında durup mendil satan bir çocuk olmak da
büyük bir şereftir İstanbul.