Akarsuların kavşağıdır rüyalarımın kasabası
Bereket kokar suların iki yakası, göçebe topraklar
Toprakta ne toprak, elma, armut, incir, üzüm, kiraz
Şeftali ve de nar, ne ararsanız vardır biraz
Bostanlarda domates, yeşilbiber, salatalık
Azcık karpuz azcık kavun kokusu
Şoselerden taşar da yamaçlara savrulur
Rüyalarımın kasabası Taşbaşı’ndan görünür
Kendi gövdeleri kadar eni boyu
Küçücük göletlere dalar çocuklar
Yüzmek değil çimmek için
Alabalıklar bile şaşar buna
İnsanın hası bu demek mi ola
Gün batıya devrilirken su kıyısına iner gölge
Gölgede domates, hıyar, peynir
“Çocuklar, Dünya denilen nedir,” deseniz
Gülerler kıkır kıkır kıkırdayarak
“Görmüyor musun avanak,” derler
Hele tatlı niyetine kesilince karpuz
Terler dilimlerin kırmızı yanakları
Ellerindeki dilimle çocuklar suya girerler
Rüyalarımın kasabası Taşbaşı’ndan görünür
Döne döne inilirken bu dönemeçler
Akarsuyun bir o yakası bir bu yakası
Şose ile akarsular dolanır birbirine
Şırıl şırıl su sesi adımlarınıza karışır
Yağsız çeçil peynir ahşap kovanızda
Unuttunuz sırtınızda siyah torbayı
İçinde esmer ekmek
Beş gece altı günlük yiyecek
Rüyalarımın kasabası Taşbaşı’ndan görünür
“Oku da adam ol baban gibi…” derse biri
Buralarda her kim olsa darılır…
Kayıt Tarihi : 6.2.2018 01:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!