Zeminin kesiştiği, zamanın durduğu yer…
Nice cihangirlerin hayaller kurduğu yer…
Altından bir kemerdir göğsünü saran surlar,
Taç misali parıldar gölgesinde asırlar.
Billur bir ihtişamdır sokaklarında zaman,
Bir büyülü rüyadır gün batarken asuman.
Atıyor yerkürenin nabzı hâlâ burada;
Çizilmiş insanlığın kaderi bu karada.
Yansır ufuklarında camiler kubbesiyle,
Yankılanır şafaklar ezanların sesiyle.
Şehrin şahikasıdır her semtte minareler,
Her gün yamaçlarından beş vakit huzur eser.
Bir nurdur Sultan Ahmet gökyüzünde parlayan;
Bir huzur maveradan Haliç’te Eyüp Sultan.
Tuğrası fethin Fatih, mührü Süleymaniye;
Gösterir haşmetini kudretin her faniye.
Tarih içinde tarih, dünya içinde dünya;
Sisli doruklarında mazinin Ayasofya.
Bekliyor emanetler Topkapı Sarayı’nda,
Bekler kılıçlar kında, oklar paslı yayında.
Beyazıt Tepesi’ydi zirvesi kıtaların,
Kalkar puslu bulutlar başından elbet yarın.
Akar kutlu pınarlar mahzun çeşmelerinden,
Duyulur çağıltısı istikbalin derinden.
Boğazı, hisarları, surları, kulesiyle...
Çağırıyor İstanbul efsunlu nefesiyle.
Hayatın durulduğu, hayalin durduğu yer…
Türk’ün ihtişamının zirveye vardığı yer…
Tarih onda, taht onda, medeniyet, baht onda;
Aydınlanır görkemli çağlar şafaklarında.
Aralık 2008
İlyas MemişKayıt Tarihi : 21.2.2009 14:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!