Ademoğlu arasında,
Sen tek birsin öğretmenim.
Gönülleri aydınlatan,
Sen tek birsin öğretmenim.
Dikenler sana gül oldu,
Tufanda köpüren boz derelerin,
Bulanık selinde kaybettim seni.
Yıkılmış haneler, viran gönlümün
Bilinmez ilinde kaybettim seni.
Sineme sevdayı ataş yakanlar,
Düğün yaptı yuva kurdu,
Kuşlar baharı söyleşir.
Çiçek açtı filiz verdi,
Yaşlar baharı söyleşir.
Aşık maşukla söyleşti,
İstemem böyle neyleyim,
Çıkma ha yolum üstüne.
Bir daha nazlı başını,
Koma ha kolum üstüne.
Yağmurda toprak sevinir,
Yeşili allar giyinir,
Yaprağı dalı incinir,
Konma ha gülüm üstüne.
Yıllar var seni soralı,
Dertler dert üstüne sıralı,
Bilirsin zaten yaralı,
Değme ha gönlüm üstüne.
Çilekeş mayam özleşmiş,
Cismim hırpalı nezleşmiş,
Artık ateşim közleşmiş,
Basma ha külüm ÜSTÜNE.
08.11.2003
Rüştü ARAZ
Şenlendirirdi o bizim sokağı
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Tatlı nağmeler, pikabı, plağı
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Görünce burkuldu kalbimin içi,
Yolcuları ağırlayan
Köy odamız vardı bizim.
Suçluları sorgulayan
Köy odamız vardı bizim.
Baş köşede büyük durur
Tütün,nargile savurur
Küçükler geri oturur
Köy odamız vardı bizim.
Gece uzun,sohbet koyu
Oyun sürer gece boyu.
Bu adet ata,cet soyu
Köy odamız vardı bizim.
Yabancı orada eğleşir
Sevgi,hüzün kenetleşir.
Yeri gelir mektepleşir
Köy odamız vardı bizim.
Bayram öncesi silinir
Bayramlaşır yemek yenir.
Tek konak yeri bilinir
Köy odamız vardı bizim.
Kahvesi, barı orası
Sarar herkesin yarası
Dökülür akı, karası
Köy odamız vardı bizim.
Bazen kurulur mahkeme
Gerek yok ilde hakime
Verilir ceza zalime
Köy odamız vardı bizim.
Yok oldular birer birer
Ayrıldı,koptu zincirler
Çağdaşlık deyip zehirler
Köy odamız vardı bizim.
(23/12/2001-Konya)
Vardım dostun hanesine,
Bana tatlı dilin sundu.
Geçeyim dedim bağından,
Kızıl gonca gülün sundu.
Yığıldı sırlar kucağıma,
Sizin tarafa düşer ise yolum,
Senin gülşende bir gül olayım mı?
Olurda bahçenize girer isem,
Yemiş meyvende bir dal olayım mı?
Şaşırırda o tarafa varırsam,
Amansız bir derde düştüm,
Dermanı sende sevdiğim.
Gıyabımda vermiş hüküm,
Fermanı sende sevdiğim.
Kırık dalı bak gülümün,
Haydi seninle bir kavil sayalım,
O ummanı deryaya atma beni.
İki sözümüz bir yere koyalım,
Sonunda bir çulsuza satma beni.
Kaderin önünde dik durma, eğil
Kapanmayan kanamalı bir siğil,
Biliyorsun döneklik bende değil
Namertler safına katma beni.
Böyle hallerde Yaradan’a sığın
Sönecek elbet bir gün gençlik çağın,
Dönünce hazana gülşen-i bağın
Gazel arasında paslatma beni.
Çilekeş özünden vurulunca,
Kader yeli önünde savrulunca,
Zaman gelip mahkeme kurulunca,
O darağacında sallatma beni.
(26.01.2002-Konya)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!