İranlı pehlivanın namında
Beyköyde doğdu onun adında
Seyran ninem gördü ruyasında
Zaloğlu derler Rüstem pehlivan
Böyle pehlivanı göremezsin
Vermiş Allah onu yenemezsin
Sırtını yere getiremezsin
Zaloğlu derler Rüstem pehlivan
Meydanları dar eder rakibe
Rakib dayanmaz atar terkibe
Katılmaz anlaşmalı ekibe
Zaloğlu derler Rüstem pehlivan
Omuzlar geniş ince bellidir
Pehlivan fiziğinden bellidir
Ne söylesek inanın yeridir
Zaloğlu derler Rüstem pehlivan.
Hazreti Hamza pirin pehlivan
Allahtır o var eden yaratan
Ehemmiyeti deden atadan
Zaloğlu derler Rüstem pehlivan.
Kayıt Tarihi : 7.2.2007 14:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Değerli abim Prf.Dr.Rüstem GÜL,dünyaya gelmeden anne annemiz Zeynep (seyran) hanım rüyasında; annemin bir oğlu olmuş sırtını kimse yere getiremiyor.İranlıların yenilmez pehlivanı Rüstem -i zala, gibi bir pehlivan olacak ve herkesi yenecek.diye görür. Rahmetli anneme gelip der senin bir oğlun olacak, adını zaloğlu Rüstem koyacaksın çok iyi bir güreşçi olacak demiş. Ve o gün; Dünyaya gelen abimin adını Zaloğlu Rüstem koymuşlar.Aradan yıllar geçmiş. Lise son sınıfta güreşe bir vesileyle başlayan Zaloğlu, müsabık olduğu her güreşte rakiplerini yenmeye başlar. Erzurum da okuduğu yıllarda il birinciliğinde ünlü Milli güreşçi Reşit Karabacak abiyi yener.herkes tesadüf der aradan kısa bir zaman geçer karakucak güreşlerinde de yener artık herkes Zaloğlunun iyi bir güreşçi olacağı kanaatine varır.Yöremizde panayırlarda isim yapmış Sarıgün köyünden Hakkı Altun herkesi yeniyor. Zaloğlu Sarıkamış karakucak güreşlerinde finalde Hakkı pehlivanı da yener.Göze hitap edecek zevkli güreştiği ve centilmen tavrından dolayı artık yörede özellikle zaloğlu Rüstemin Güreşini seyretmek için gelen özel seyircileri vardır. Gün geçtikçe adı duyulmaya başlar.Erzurumda Milli güreşçilerimizden Nihat Kabanlı ile Asım Bülbüler ile idman yapmaya başlar.önce doğu Anadolu şampiyonu daha sonra Türkiye şampiyonu Olur ve milli takıma seçilir.milli takımdayken sarılık hastalığına yakalanır, güreşi bırakır.Hastanede belli bir süre yatar.Doktor yapılacak bir şey kalmadığından dolayı taburcu eder. Hastalığının şifasını köyümüzde yabani bir ağacın kökünde (kızamık kökünde) bulur.Artık güreş yapamayacağını anlar üniversite sınavlarına hazırlanır.üniversite sınavlarında inşaat mühendisliği kazanır. mezun olduktan sonra; azim ve gayretle kariyerin en üst noktasına ulaşır.Halen A.Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak devam etmektedir. yörede Zalo adıyla tanınmaktadır.
ne dıım devamını beklerız..
ne dıım devamını beklerız..
ne dıım devamını beklerız..
TÜM YORUMLAR (5)