Ekmeği bölüşürler,yorgun bitap
Suyu çok severler,susuz değillerken de,
Merhametin içinde şakayık kuşları onlar
Her göz kırptığında yeniden doğarlar
Sorgusuz sualsiz yağmur gözlerinde
Sabahsız geçinen yollar biliyorum..
Kayıp geçmişinin içinde sürülecek izleri
Bembeyaz gerçekliğinde,bulutların
Kim bilir hangi nergise düşecek izdüşümleri
Karanlık köklerinde, kabusların
Belli ki saklanıyor göz bebeklerinizde
Gözler görmedikçe bilinmeyen,
Bekler insan her gün yeni bir ümit
yanılgısıyla denerken geleceği
bulamayacağı cevaplar arar...
karanlık,her yer zamanda dahil buna..
kimde, kim bilir mutluluk
Küçük bir çocuk, lotus çiçekleriyle
Kasırga gövdesinde yılmaz ateşler içinde
İlahiler okunur kulaklarına
Gözlerinden çıkan ışık ile aydınlatıyor geceyi
Bir şaşkınlık insanda,
Vahametiyle gündüzün
Özgür olmayan ruhlar büyütüyor karanlık
Bir şilebin duvara çarpması ile
Gözler ufuk çizgisini tarıyor,heyecanla
Sanki çıkacak birazdan yerinden güneş
Kara bir mizahı var su sesinin
Kıstırılmış bir yerinde hayatın..
Ne garip insanın kendisinden korkması
Oysa zerre, küllün aynası…
Olur, olmaz düşlere sınıyorum
Toprağa ve aşka..
Tıpkı yağmurun altında ıslanan bedenim
Ölümün ufkun da açılan bir nergis gibi
Bağıra çağıra nefretimi,
Güne devrilen karanlığın içinden,
yarı kapalı,Kentin tüm sokakları
Binaların üstünde cesetler
İnandığı ne ise onla yaşıyor
Yalnız mevsimler.
Gülün yaprağında ki çiğ tanesi düştüğünde,
Ve ay yüzünü döndüğünde,
Sen de uyanıp kalkacaksın,
Üzerinde yenilenen medeniyetin..
Çocuklar büyüyecek topraklarında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!