siyah gelinliğini giymiş gece
hiç neşesi yok güngören duvarların
hıçkırıklara boğulmuş yaşlı masa
yalnızları oynuyor iki tabak, çatal, iki bıçak
kadehlerin suratı asık, boş şişeler sevimsiz
Ege'li favanın tadı kaçmış
acılı ezmenin rengi soluk
Ah, Günebakan! zamandan bezmiş,
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,
Devamını Oku
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,



