Rümeysa Şiiri - Mısralardaki Huzur Sokağı

Mısralardaki Huzur Sokağı
55

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Rümeysa

Küçücük bir kız çocuğu varmış,ismi Rümeysa
Rümeysa 5 6 yaşlarında bir kız çocuğuymuş
Bir gün anne ve babasıyla beraber Rümeysa bulundukları kasabada geziyorlardı. Bir eli annesinde bir eli babasındaydı. Gezerlerken o sırada bir zat yanaştı yanlarına. Dedi ki; falan gün Seher vakti yolculuğa çıkacağız. Siz hatırlatın demiştiniz ben onun için hatırlatıyorum dedi.
O arada küçük Rümeysa kulaklarını bütün dikkatini o insana vermişti. O insan yanlarından ayrıldıktan sonra anne ve babasına Rümeysa dedi ki, anneciğim babacığım nereye gideceksiniz.
Anne ve babası dedi ki Rümeysa'ya, yavrum Beytullah'a gideceğiz .
Rümeysa; Beytullah neresi
Allah'ın evi oraya gideceğiz inşallah
Rümeysa; hani hep Allah Allah diyorsunuz ya çok seviyorsunuz ya o çok sevdiğimizin yanına mı gideceksiniz .
Rümeysa; ne olur ne olur yalvarırım beni de götürün, ben de istiyorum Allah'ın yanına gitmeyi, ben de Allah'ı görmek istiyorum
Yavrum öyle deme Rümeysam, Allah gözükmez
Rümeysa; hayır siz beni kandırıyorsunuz
Rümeysam biz sana hiç yalan söylemedik ki
Rümeysa; hayır ben de gelmek istiyorum .Ben de Allah'ı görmek istiyorum
Ve küçük rümeysa'nın aile ve ruhaniyeti tamamen bunların üzerine doğmuştu. Rümeysa düşünüyordu kendince ben de Allah'ı görmek istiyorum diye. O küçük aklı ile fikriyle öyle dolmuştu ki kalbi. İçi içine sığmıyordu. Her gün her fırsatta Rümeysa Allah'ı düşünüyordu. Annemin ve babamın sevdiği Allah'a ben de görmek istiyorum. Onlar gidecekler ben de onlarla gitmek istiyorum diye. Ama anne ve babası rümeysa'yı götürmek istemiyorlardı. Çünkü Hac yolculuğu meşakkatlidir yorucudur yolculuk uzundur sıkıntılıdır Rümeysa küçücük bir çocuk dayanamaz diye düşünüyorlardı.
Ve gün geldi kapıları çalındı. Yarın sabah seher'le beraber yola çıkıyoruz . Develer kervan toplanılan yerde biliyorsunuz dedi ve ayrıldı oradan.
Rümeysa annesinin ve babasının kendisini götürmeyeceğini biliyordu. Onun için de küçücük aklıyla bir plan yapmıştı. Ve anne ve babasına dedi ki anneciğim babacığım kervancıbaşı geldi siz sabahleyin erkenden kervanla beraber gideceksiniz. Hani diyordunuz ya benim büyük annemin yanına bırakacaksınız diye hadi şimdi götürün bırakın. Sabah sizin arkanızdan ağlamak istemiyorum. Annesi ve babası birbirini yüzüne baktı doğru Rümeysa doğru söylüyordu. Ve hemen hazırlandılar Rümeysayı hazırladılar ve büyük annesinin evine götürdüler. Rümeysa büyükannesinin yanına gitti ve ona teslim ettiler. Büyükannesi ile beraber gecenin bir vakti Rümeysa uykuya çekildi. Küçük haliyle Rümeysa büyükannesini yokladı. Büyük annesi uykuya dalmıştır ve küçücük yatağında kalkmıştır Rümeysa. Yavaşça küçücük çarıklarını ayağına giydi. Torbasının içine bir parça ekmek koydu Rümeysa. Ve birazcık da kırbanın içine su koydu Rümeysa gizlice sessizce evden çıktı. Ve koşarak develerin kervanlarını olduğu yere gitti Rümeysa. Orada çökmüş olan develerin üstünde bulunan sandukaların bir tanesinin içine sızdı. Duşa girdi kapağı üzerine kapattı ve saklandı Rümeysa. Vardı kendince bir ölçü. Ne için saklanıyordu.Rümeysa hiç bilmediği Allah'ı görmeye gidiyordu. O küçücük kalpteki. Ve Rümeysa o küçücük saklandığı yerde uykuya daldı. Sabah seher'le vakti kervancıbaşı herkesi toparladı ve develer ayağa kalktı. Ve yolculuk başladı. Yol beytullah'a gidiyordu. Uzun bir yolculuk geçti. Ve uzun bir yolculuktan sonra develer kervanlar yanaştı ve belirli bir zamandan sonra Beytullah gözüktü. Ve ondan sonra kervancıbaşı develeri çöktürdü. İnsanlara tarif ediyordu işte ileride uzakta görünen yerdir Beytullah diye. Bütün insanlar hemen kabe'ye doğru gitmeye başladılar. Develer çökmüştü o an Rümeysa saklandığı yerden çıktı. O anda etrafında bulunan insanların nereye gittiğine bakıyordu. Oradaki kervancı başını gördü. Ey amca dedi amca Beytullah neresi Allah'ın evi neresi diye sordu. Kervancıbaşı şaşırdı çünkü Rümeysayı önceden görmüştü. Kızım sen nereden geldin nasıl geldin buraya derken. Amca dedi Allah'ın evi neresi beytullah neresi . Kervancı başı gösterdi. Bak yavrum dedi şu uzakta görünen yer siyah örtülü yer var ya Beytullah işte orası. Allah'ım dedi Rümeysa. Allah'ım ben de geliyorum senin yanına diye. Rümeysa koşmaya başladı. Oradaki hacılar ve hacı adayları onları görmeye başladılar. Rümeysa'yı gördüler. Aman Allah'ım küçük kız nereden geldi dediler. Anne ve babasını görmek aklına gelmiyordur Rümeysa'nın. Hani annesiydi hani babasıydı Rümeysanın. Rümeysa'nın aklında başka bir şey vardı. Rümeysa Allah'ı görmeye gidiyordu. Ve bağırıyordu küçücük kalbiyle. Allah'ım ben de seni görmeye geliyorum Allah'ım. Rümeysa öyle bir koşmaya başladı ki . Annesi babası ve hacı adayları rümeysa'yı fark etmeye başladı. Aman Allah'ım küçük kız ne diyor böyle diye. Küçük kız Allah'ı görüyor diye. Ve bütün insanların bütün dikkatleri oraya çekildi. Rümeysa bağırarak gidiyordu Allah'ım ben de seni görmeye geliyorum diye. Hacılar bağırmaya başladılar Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber diye. Lebbeyk Allah'ım lebbeyk sesleri göğe çınlatmaya başladı. Rümeysa geldi koştu Kabe'nin oraya. Siyah örtünün orada durdur Rümeysa. Allah'ım küçücük haliyle küçücük gözleriyle kabe'ye çevirdi gözlerini. Ve Rümeysa kabe'ye baktı. Ellerini şöyle uzattı. Allah dedi Rümeysa. Allah diyen Rümeysa yere düştü. Küçük Rümeysa bir serçe yavrusu gibi titriyordu yerde. O anda annesi babası geldi. Yavrum dedi niçin geldin buraya rümeysa'm dedi. Rümeysa'm ne oldu sana kuzum. Ne oldu bir tanem. Rümeysa küçücük eliyle küçücük parmağıyla beytullah'ı gösterdi. Anne bak Allah. Allahu ekber. Rümeysa ruhunu teslim etmişti. O anda Kabe'nin etrafında bulunan hacılar öyle bir bağırmaya başladılar ki. Öyle bir manevi iklim oluştu ki orada. Öyle bir rahmet yağmaya başladı ki oraya. Allahu ekber. Tekbir sesleri her yeri çınlatıyordu. Herkes Rümeysa'nın etrafında doluşmuştu. İnsanların tüylerine kadar diken diken olmuştu. O arada garipten bir ses geldi. Sizler benim beyitimi görmeye geldiniz. O ise beni görmeye geldi. Onun hatırına hepinizin haccını kabul ediyorum diye . Allahu Ekber Allahu Ekber
İşte bugün menkıbe insanı nerelere götürüyor. öyle kabe'yi ziyarete gidip de oradaki avizeleri ,klimaları
Oradaki mermerlerin üzerinde yazılan işli taşlıları, işlemeleri seyretmekle Hacı olunmuyor. Oraya Rümeysa gibi gitmek lazım. Öyle yanmak lazım.

Mısralardaki Huzur Sokağı
Kayıt Tarihi : 28.8.2024 15:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Kıssadan hisse

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!