Bin üç yüz seksen dokuz, yirmi sekiz haziran
Görmedi böyle savaş, böyle kanlı gün Balkan.
Bir tarafta Sırp, Boşnak, Arnavut, Bulgar, Ulah
Bu yanda yiğit Oğuz, kükredi Allah Allah!
Nal sesleri karıştı, kılıç kalkan sesine
Türk soluğu erişti, düşmanın ensesine.
Bu kanlı hesaplaşma zaferle sona erdi
Murat Hüdavendigar o meydanda can verdi.
Türklüğe vatan oldu güzelim Urum eli
Viyana’ya dek sürdü Türkmenin coşkun seli.
Yeşil ova, mor dağlar memleket oldu artık
Köprüler, yollar, hanlar bu toprağa can kattık.
Dinde, dilde hür oldu gayrimüslim ahali
Hepsini eşit görüp, tebaa saydı Osmanlı.
Devlet ana gibiydi, adaletle hükmetti
Mazlumlar şefkat gördü, zalimlere zulmetti.
Selanik, Üsküp, Yanya Türk şehri oldular hep
Halklar hepsi de komşu kavgaya yoktu sebep.
Yüzyıllar sonra devlet, günbegün güçsüz düştü
Komşular düşman oldu, eşkıya doldu taştı.
Osmanlı zayıf, güçsüz, Balkan Harbi patladı
Yenildi başsız ordu, garbı hüzün kapladı.
Yeşil ovalar, dağlar döndüler kan gölüne
Geçti şehirler, köyler şakilerin eline.
Güzel Selanik, Üsküp hep karalar bağladı
Ay yıldızdan ayrılan dağlar taşlar ağladı.
Oğuza rahat yoktu, vatan bildik bu yerde
Yine kapıldı millet, göç denilen o derde.
Gemi, tren atlarla, birçokları da yaya
Başa döndüler yine yorgun Anadolu’ya.
Muhacir, göçmen oldu, bazısı da mübadil
Yine yurt oldu bozkır, olmasa da muadil.
Geride kaldı tam beş asırlık koca mazi
Dinmeyecek gibiydi, yüreklerdeki sızı.
Bir daha görmediler doğdukları vatanı
Hiç dillendirmediler yüreklerde yatanı…
Kayıt Tarihi : 24.11.2010 12:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!