Benim gidecek hiçbir yerim yok.
Bu yüzden kapıyı çaldım ve sana geldim.
Benim gidecek hiçbir kimsem yok.
Bu yüzden anlatabileceklerimi bir tek sana anlatabilirim. Benim belkide hiçbir gizemim yok.
Bu yüzden kutudan çıkan süpriz ben değilim.
Ateşten bir çember bu, demirden dilim ve ateş benliğim. Benim artık sana yapabileceğim hiçbirşeyim yok.
Anla artık! bu benim tek eksikliğim...
Anlattım söyledim ve bildirdim.
En sonunda masal diyarlardan ve yosunlu rüyalardan feragat ettim.
Şimdi dönüyorum bilmelisin, bu benim son gidişim.
Yalnız sokaklarda tek başına yürüyen içinde soba tüten bir evim.
Sen benim içime yağan kar değilsin.
Eksik acılarda birçok dertle uğraşan birimiyim ki, sen bana daha çok acı veresin?
Benim güneşli gözlere ihtiyacım yok.
Ben yılgın bir yılkı atı da değilim...
Hayvanlar ölüyor, bebekler, her gün bir kelime ölüyor reklamlarda.
Sen bunlara daha ne kadar kayıtsız kalabilirsin?
Benim gidecek hiçbiryerim yok bu yüzden kapıyı çalıp sana geldim ama sen de beni anlamayabilirmişsin.
Çünkü ben; eski, yanık bir Rum evi gibiyim...
Kayıt Tarihi : 30.7.2007 10:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Özden Özel](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/07/30/rum-evi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!