İstanbul-Büyük Ada, yollardan kalan...
Ellerini unuttum sandım,
Ta ki başka eli tutuncaya kadar
Acıdım...
Tonlarca acı hissettim bir anda
Vazgeçtim
Kandırma kendini,
Saatler geçmiyor biliyorum
Öyle güzel bakmıyorsun
Gülümsemiyorsun mesela
Sevgililer görünce beni hatırlıyorsun
Koku mu hayal ediyorsun
Senin adın bahar
Senin adın sevgi
Senin adın hayat
Gidersen beni bir düşün
O aşkı, o tadı bulursa yüreğin,
Başın yastığa düşsün huzurla
Sevmemek aldanışın resmidir
Sevmek hayatın kendisidir unutma
Hayatın büyüsüne ortak oldun ya
Işıklarla dolsun kalbin
Sevgi uyanır içimde
Sabah olur, güneş olur,
Dünya olur
Onun sevgisiyle yaşıyorken,
Gönlüm nasıl yok olur
Ben ona tutunmuşken
Bütün mesafeleri aşacak rüzgâr
Perdene değen rüzgâr olacağım
Ve her fırtına da, seni daha çok özlediğimi bil
Hasretim esecek deli deli
Yüzüne değen rüzgâr, ellerim olacak
Ve her ağladığında, sileceğim hasreti
Bir yalnızlığı vardı sevgimizin
Dokunulmayan yanları,
Geceleri,
Dile gelmeyen sözleri
Tutkular vardı, gittikçe haz bulan,
“Gerçek sevgiyi” yokluğa koyan
Güzelliği olacak bir gün, yalnızlığımın
Balköpüğü saçlarını tel tel seveceğim
Güzelliğin ile yıkacaksın ruhumu
Bir an, bir ömür olacak
Sözümü olur uzaklıkların;
Yok sayıyorum
Küçükken dünyayı değiştirebileceğimi sanırdım
Erol Taş'a kızardım, ve ekrana vururdum cam yansımalarında
Büyüyünce anladım, daha kötüleri var bu dünyada
İyiliğin ellerini arıyorum şimdi köşe bucak
Bir umut...
Ve her yazan kaleme mürekkep olmak istiyorum
Bazen bir kemanın sesinde buluyorum seni
En derin seslerini dinliyorum uzun uzun
Özgür oluşlarını seyrediyorum sonra
Ve ışığın tüm yollarımı aydınlatıyor
Karanlığa hükmediyorum
Yürüyorum, yürüyorum aşkla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!