Çırıl çıplak ruhum.
Her defasında başka karanlıkları mesken tutuyor kendine
kaç aşk varsa yeşermeye yüz tutan
koşturuyor alevimde kuruyan göz yaşlarımla.
Ve her defasında gebe kalıyor siyah beyaz sevdalara
sönmüş sözcükler fısıldanıyor geçmişten
Renksiz gökkuşağı gibi sevdam, hayali çizgilerde yok olan umutlarım sonsuzluk boyutunda düşemeyen her yağmur tanesinde gizli kaybolmuş benliğim ve yosun tutan geceler sensizlikten kalan.
Çıplak bir ülkeye sanki tüm serzenişliğim,
bir yandan uçup giden ruhlar
diğer yandan semadan inen nur..
Mevsim sonbahar...
Sararan umutlarım dökülüyor hayattan
Ne meryem kadar günahsız nede isa kadar masumdum var oluşta
yakamozda alevlenen hayat yorgunluğuyla körüklendi doğuşum
yok edici bir kasırga sonrası yasaklı elma tadında saklı var oluşum
ve yokluğum,
herşeyden habersiz karanlıklarda sığındığım silüetinde,
yani her defasında koynuma sen diye aldığım bensiz ruhunda saklı mum alevi tadında ıslak bedenimle..
Kırık kalpler kalmış siyah beyaz zindanlarda
yokluğunla son sözler damlıyor gecenin koynunda
doğmadan güneş yıkanıyor günahlar masum hayallerle
resimlerde kalsın bakışlar sevdaya dair
örtünsün geçmiş ve sözde kalan mazi tabutumdaki çiçeklerle.
gölgende yanıyor ümitlerim ve gittikçe büyüyen çığlıklarım volkanlaşmış gözlerimden taşarcasına.
Titredi mi için hiç birine bakarken,
susmalarını öpüşlerinin kapatmasını istediğin..
onsuz olmaz dediğin ama günü gelince gideceğini bildiğin,
bile bile sevdiğin...
dinlediğim her şarkıda bizi bulmak da güzel
sonu ayrılık olsada,
Çapkın ruhum!
bile bile ladeslenmek değil mi bu hayata,
ayrılığın zor olacağını bile bile
her tenden bir buse almak..
Rukiye Arslan
Çatlamış duvarlarım,
sızıntılardan dolan terkedilişlere mahkum sol yanım.
bitmek bilmeyen kaçışlarımı körükler gibi sığınmalarım
her defasında yanlış limanlara..
nefessiz kalacağımı bile bile seni çekmek içime.
nedir bu nasıl bir çıkmaz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!