Ne geç gelir bu son, ne de erkenden çöker,
Bir sis gibi sarar da hayâli bile söker.
Zaman, kırık bir ayin, içimde suskun ezel,
Ve her nefes bir ima: “Gelir, dokunur, över.”
Unutmak mı? Hayır. Bu, sadece kendini
Bir çığlığa gömmektir ki sessizlik örter.
Bir akşam iner içe, kasım gibi renksizce,
Her doğum bir vedadır, her gül bir son seher.
Ne yardan söz edersin ne serden ne de aşktan,
Çözülen tek düğümdür; o da bakışla biter.
Sorarsın içten içe: “Ölüm nedir bu hâlde?”
Bir ruh düşer bedenden, bir yürek göğe iter.
Topraktır tenin yurdu, ama ruhunsa matem,
Ki aşkın koynunda ölmek, ölümsüzlük yeter.
Seven, kendi tabutunu taşır gözbebeklerinde,
Ve sükûtla konuşur hep; kelimelerse kâfir
Kayıt Tarihi : 27.12.2025 01:08:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!