İlk söz ağrımdın. Sözlerimin gözünü aldılar, senden başka kimseye yazmayayım diye.
Dudağımda sözsüz kelimelerin ruju. Beni manadan öptün sevgilim. Yeni anlama taşındı aşk.Yeni aşka
dil oluyor güzel yaşamlar.
-Sözcüklerimin dudak ucundasın. Asil bir ateşsin. Şulelerin toplar beni cümle başında.
-Yandıkça ilmi küllere, aşkı güllere teslim olduğum yaşanırlık kitabındayım. Cümle başından, kitabın sonuna kadar kaderin aktı.Yazgının dudaklarını okudu hislerimin tercümanı.İçindeki kız, içimdeki oğlana abalarını teslim etmiş.Artık, seninle ab-ı aşkın şulesiyiz.Küllerle güller arasındayız.
Bir yüreğe yürek, sevgi yolunu açan ruhsal ışınsın. Işıldaklarınla aydınlanan güzel dünyana geldim.
-Dipsiz kuyunun huylarından arındım. Direndim Yusuf olmaktan. Yusuf bir misaldi. Mesellere aşktı.
Yusuf olmak istemedim. Yusuf’ça yaşadım ben. Sen Zülahya neslisin. Beni gönlüne hapsettin.
-Zindanlarında zenliğini gördüm. Bir zen destanı olup okundun cümle uğrumda.
-İçsel sarnıçların aşkı oluştu. Babil kadar uzandık aşk güzelliğine. Asmalarla, aşka asılmış aslımız kadar yakındık güzelliklere.
-Sınırsız tutkunun tuvalinden yansıdık aşka. Kubist öğelerlerle, sembolik deryalara aktık.Damla damla çizildik.
-Dalgalarımızı yazdı suların kalemi. Alemlere taşındık.Taşındıkça taştık aşka.Aşkımızın taşkınlığını kıskanan saplantılı oynaşıklar sarmaşıklarını, zıkkımlarını saldılar.
*Zakkum ağacının diliyle sana geldiler.Geldiler sana.Seni benden koparmaya çalışacaklar. Hüsn ü Aşk eserinde de , Aşk, Hüsn’e ulaşmak için aşk, yolunca binlerce cadalozun engeliyle karşılaştı.
-Aşka engelli çengellerini sunanlar inanma. İnancını yitiren gül ateşi olma.Bağrındayım. Yüreğim ve ömrüm senin. Bunlara da inancın yoksa, yalnızlığının ateisti olmayı tercih et sevgilim.
-Sensizliğin ateisti değilim.İmkansızlığın küffarı da değilim.
Sızılarım sözsüz, sevgilerim dilsiz, sevdam lal. Sen kadar senli bir güven kumaşıyım.
Rabbim bana derin sevdalar sunuyor, yaşamayı kısmet etmiyor. Vardır bir hikmeti.
Sözcüklerimle, sözlerimle ağlar giderim. Islattığın cümlelerimde kalırsın. Hüzün perisi olarak masalımda kalırsın.
*Bir ömür tiryakisi olmayı düşündüğüm yüreksin.Gidemem, ben gidemem.
-Sen gitmelerin halay başını çek, çalsın davullar, çal davulcu çal, giden halay başında. Elinde mendili, gönlünde bensizlik, çal davulcu çal…
Ruhumda meyvenin çocuklarını açtıran çiçeklerinle gitmeyi istedi.
Gitmek ağladı.
-Aşk tüm harflerine kadar ıslandı.
-Yıldızlar dansını sundu.Ay, ay yüzüne teslim etti geceyi.Gitme dedi,kader.
-Hasret yangınlarında ayıkladım külle gülü. Sen güllere, güncesin.
Benimleyken bile özlediğim gönül alevisin. Ben her saniye sana yanarken
Gönlümde hiç batmayan kadınsal ışıltıların vardı. Vardı, varı var eden, ar eden, şulelere teslim eden gün’eşliğin.
-Mutluluğun iç gözüydün. Gizin bağıl diziydin. Dizelerimin bitimsiz dilisin.Armağandın gönlüme.Ben bu armağanı bir ömür taşımaya hazır aşk savaşçısıydım. Seni kimse benden koparamazdı.
-ÖZLENEN bir gün’eşsin hayatımın gündüzlerine. ÖZLENEN bir yıldızsın ay yüzlü gecelerime.
VAZGEÇEMEYİŞİM sonsuzluk okyanusun.Dalgalarınla her halinle serpiliyorsun. Sözlerimin sancısı, cümlelerimin doğurgan sevisi.
-Yüreğimde hükmen yenildiğim skorsuz bir amacın maçısın.Milyonlarca seyirci önünde hükmen, ruhen, kalben aşkına yenik düştüm, düş güzelim, pınar akışlım, şule yakışlım bilesin
Hayrettin TaylanKayıt Tarihi : 16.3.2013 10:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!