Dağlardan öğütülen kayalar
Dalgalara esir edildi
Şehrin ışıkları karartılmış
Soğumuş aşk güvensizlikten
Taşır mı şimdi bu yükü bu deniz
Anlamıyorlar son nefeslerine kadar
Kopartıp götürüyor rüzgar
Zamana katıp zerre zerre / tel tel
Ve bundan suskun
Ruhun bütün baykuşları
Öfkelensin asalaklığa batmış
Suyun tadını unutmuş
ve üretmeyi bilmeyen buyurucu
Ufak dereler ve başımın üzerinde ki gökkubbe
Dokunduğum toprak bölüştüğüm ekmek bana yeter
Kavuştuğunda omuzlarda halaylar
Sardığında sım sıcak dayanışmanın kolları
Mırıldandığımız ezgilerin ziyafeti
yeter ...
Bilgeliğimi sırt çantamda taşıyorum
Ölümlü sulardan doğrularak başımı kaldırıp
Ölümü ve doğumu küllerime kazıyıp
Yanan bir kalp önemlidir
Pençeleri arasında ki avıyla yavrularına süzülen bir kartal gibi
Deste kıraç ekilen başaklar
Alazına uzanan ihanet
Yaralayacak , aç bırakacak ama yılmayacak
Söndürülecek vurulan her ateş
Yağmur betonu aşacak değecek toprağa
Ve bağıracak
Ruhun bütün baykuşları
30.08.04
Adem Tok
Adem Tok
Kayıt Tarihi : 2.9.2024 00:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!