Bir ömürdür beklerim seni
Bin Yıllık hasret yüklenmiş gönlüme
Ben ki kapında bir garip köle
Zincirlerim bilirsin
Senin elinde
Sen ki; sıla olursun
Gönül yakan gurbete
Sen ki seyri sülûksun
Mâsivadan hicrete
Sen ki bulunmaz ecza
Deva olan her derde
Sen ki aşk-ı mücerred
Düşürürsün çöllere
Bir vakit gelse de
Son bulsa bu firkatin
Düşüverdi dilimden
Bitmeyen şikayetim
Hasret kaldım Sevgili
Nerde hüsnü suretin
Didarına bir nazar
İki dünya cennetim.
Gözlerimden denizler
Dökülüyor derdinden
Her vakit aşıkları
Bahsediyorlar senden
Ey Ruhumun Nefesi
O narin ellerinden
Nasip olsa da içsem
Sonsuzluk kadehinden…
Şimdi yollara Revan
Her gelene sorarım
Ben bu yitirdiğimi
Asırlardır ararım
Vâslına bir can değil
Bin ömür feda olsun
Yeter ki son nefesim
Vuslatınla can bulsun
Bu divane arzuhal
Nefis dilinden değil
Aşkın hilkati bu hâl
Vuslat der Hicran değil
Aşka düşer ise söz
Aşk dilsiz de konuşur
Aşkın dergâhında can
Maksuduna erişir
Cennet ırmaklarında
Sevgiliyle buluşur
Sultânı Zülcelalin
Cemaliyle tanışır…
Kayıt Tarihi : 22.6.2017 17:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!