ortak paylaşımların düşeş gelmiş hali değil
sürdürdüğümüz hayat
uyumakla uyanmak arası mesafeleri kim ölçüyor da
garipliğimizin tarifini yapıyor
garipliğimizin bir ölçüsü varsa ölçü birimi nedir
garipliğimiz kaç okka gelir
yada kaç metreküp
teraziden mi çıkarız
kilo hesabı
hesabımız görülür mü ölçülerek
hesapsız değil miydi süregelen hayat
kim dürüyor defterimizin kenarlarını
hesapsız değilse
acının kaynağı nedir
bedeli kim belirler de alır
canımızı
aklımızı
yorgansız ve yastıksız taş yataklar mı saran bizi
kuş kafesi dünyada daralır yüreğimiz
yoksa dünyayı kafes yapan yüreğimiz midir?
sorular sorup yola çıkıyorsak kitaplardan kopya çekmek serbest mi?
cevapsız kalıyorsak tümceler karşısında
öznemizi yüklemler mi hiçleştirdi
bir baltaya sap olamamışlarla birlikte yürüyorsak
sap bedenimiz, balta kafamız mı?
kırılsın ortasından ağaçlaşan yanlarımız
düşten uyanıp fidan olup eğilme vaktidir.
sula, çapala, özgürleştir bedenimi.
yaşam kime bir adımlık yol ise içinde doğur beni
doğur ki çoğalayım orman misali
otur dallarıma sarınıp sevgilinle yatar gibi
yapraklarım ol gülüşünle
gitme, götürme, bırak kalanları geriye
geride kendini bırakarak.
Kayıt Tarihi : 4.10.2005 15:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!