Şimdi susuyorum fırtınalarının gürültülü uğultusundan,
Vakit erişince, sessiz bir yel olup eseceğim ılık rüzgarımdan.
Ve aslında o zaman konuşacağım sana; sensiz uzaklardan,
Sustuklarım akacak; senin doldurduğun gönül tasımdan.
Duyacaksın birden ruhunda, ruhumun ince fısıltısından…
Ağlayacaksın, aslında hiç söylemediğim duyduklarından.
Kaçamayacaksın, boşuna kendinle savaştığın yıllardan.
Geç kalmışlığa boğulacaksın, ruhundaki pişmanlığın yasından,
Boyun bükeceksin, gözyaşlarına düşen kuru yaprağımın ardından.
Nefret edeceksin zamandan ve seni bensiz yaşadığın her andan,
Çağıracaksın beni sana, gelemeyeceğim zamanın koynundan.
Sadece sessiz bir nefes duyacaksın, hayalimin serin soluğundan,
Giden gelmeyecek geriye, kuru bir avuç toprak kalıntısından.
Yanacak yüreğin, gözlerinde bıraktığım gülüşümün yansımasından,
İşte ben o an konuşacağım sana, sessiz sonsuzluğun uzaklarından.
Ancak o zaman dolacak gönül tasın, bıraktığım kelimelerin yankısından,
Sustuklarım akacak yalnızca ruhuna; ruhumun ince fısıltısından…
Nesrin DabağlarKayıt Tarihi : 18.8.2006 03:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sessiz sonsuzluğa kavuşmadan 'can' a kavuşmanın adına...
![Nesrin Dabağlar](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/08/18/ruhumun-fisiltisi.jpg)
Sevgi ve Saygılarımla
TÜM YORUMLAR (1)