Ruhumu, bedenimi şimdi özlemler sardı,
Benim gibi gurbette yâri olan var mı?
Kör gecede kim ben gibi inleyip yandı?
Kâğıda şiir diye, kim hece hece yaşlar akıttı...
Kararır gözlerim, gönlüme çekilir perde,
Nemlenir dizelerim, damla damla söz olur dilde;
Ne yana kaçsam da, düşerim aşk denen derde,
Deyin hele kimin yâri var benim gibi gurbette?
Ne yana baksam hep sılaya çıkıyor yolum,
Ateşten gömlek sanki, yanıyor garip solum,
Var mı benim gibi, aşkla aklı değişen kulun,
Dilinde yanık türküler, yüzünde bitmeyen hüzün?
Gel desem gelemez, git desem gidilmez anla,
Bu gönül onsuz bir an bile eğlenmez asla,
Yaralı bir kuş gibi çırpınır, yerinde durmaz, dinlenmez,
Gönlümde sensiz geçen hazanlar bir türlü bitmez...
Şimdi bir türkü olsa, bağrımı yaksa, dağlasa,
Gurbetin derdini, bir tek gurbette kalan anlasa,
Yâr dedikçe, gözleri dolsa dolup da taşsa,
Aşk acısı çeken kimin canı var, benden başka?
Derde çileye doymuş gurbet ellerde gönül,
Kaderin cilvesi, arayıp beni de bulmuş, ey bülbül,
Yollar yüreğimde sönmeyen bir ateş olmuş,
Bu sevda mirastır bana, Kerem'den, Mecnun'dan kalmış.
Ne zaman baksam eski bir solgun resme,
Hüznün gölgesi düşer her yorgun hücreme,
Sanki daralır nefesim, sesim yetmez heceme,
Her gün ah ederim yârdan ayrı geçen her güne.
Uykum kaçar, gecelerim zindan kesilir,
Hayalin bir mum aleviyle eridikçe silinir,
Gönül yorulur, gözler ağlamaktan üzülür,
Söyleyin hele bu derdin devası nerde bulunur?
Kayıt Tarihi : 17.10.2025 16:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!