Keyifsiz bir şekilde kalkıyorum
Adımlarımın raddesinde nefeslenirken yol alıyorum
Halimin derinliğine nazar ederken hayıflanıp, fakirliğime acıyorum
Tam bu vakit gözüme ilişen can
Meşakkat içinde mütemadiyen soluklanan bir hicran
Nisa kimliğine yabancılaşan, insan dirliğinde mahzunluk yaşayan kan
İşte o zaman hüzün kokluyorum
Dertlerimin girdabından sıyrılarak nefesler alıyorum
Hikmetin serencamına iltica ederek sancıların muştusuna sunuyorum
Kim diler ezayı ve ahı girdabı
İşaret taşlarında gizlenen kutlu sevdayı ve gülü aşkı
Hazan ikliminde fırtınaları serde ten hicranı ve hıçkıran gözyaşlarını
Ah cefada saklanan kutlu aşk
Sabır cenahında anlamlaşan ve sevdalaşan en yüce hak
İhsan birliğinde mutlaklaşan hakikat ve ecrin bereketine aç olan kalk
Kim ne derse yorulmadan an
Muvazeneye ihtiyaç duymadan hezeyanlarını anlatan
Mükellefiyeti hiç anlamayan ve hatta aldırış dahi etmeden rıza arayan
Anlam kul içim değil ahenktir
Kâinat içinde denkliğine itibar edilen türkü sebeptir
İnsan bu itibarla eşreftir ve hakikat adına kulluk eden canı divanedir
Sazlardan terennüm edilen haz
Dallardan sevdasıyla nasibini bekleyen o eşiz kiraz
Masum nefeslerle umuda hasret çekenken suhuletle edilen kutlu niyaz
Ey garipleşen hicrani yolcu
Ufkun şakaklarından nüksediyor vuslat korkma oku
Yıllara sâri sarmalayan sarmaşık misali yılgın halini viranlaştıran tortu
Artık acınmak yetmiyor
Kim neyi ne kadar biliyor ve hassasiyetle öğretiyor
Dikta ettirilen ezberler bir türkü bereketlenmiyor mukallitleştiriyor
Kayıt Tarihi : 28.6.2009 11:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!