Bir saat görmesem açılmaz gözüm
Resmi Aşkar donu mercan kıratım
Üstüne gelince cuş eder gönül
Hem arka hem öne kalkan kıratım
Gerdanına gümüş rahti düzdürdüm
Kömür gözlüm yoktur emsalin mislin
Şirin dudakların dillerin vardır.
Cennetten mi çıktı huri mi neslin?
Akar bozbulanık sellerin vardır.
Mekânın şehir mi yoksa kasaba
Yüzüme bakıp ta hayvan bellemen
Nutuk da var lisan da var dil de var.
Bir tüccarım yeni bedesten açtım
Katmı da var kumaş da var şal da var.
Ateşim de yoktur dumanım tüter
Zamanenin mahlûkatı
Bütün dünyaya düşmüşler
Ederler dinini yağma
Mülkü davaya düşmüşler.
Nisalar açık gezerler
Zenginin züğürdün vasfın edeyim
Züğürt nere varsa han da bulamaz
Zengine baklava börek çekilir
Züğürt arpa darı nan da bulamaz
Zenginin yoluna çıkarlar karşı
Yine bu yıl yoksulluğun elinden
Vardık sucu durduk bir değirmene
Çağıldak sesinden gürültüsünden
Döndü kulaklarım her değirmene
Usta şeytan çivisini çevirir
Yok ise elde sermayen
Muhammede selâvat ver.
Temiz, tahir ise mayan
Muhammede selâvat ver.
Hem müjde hem şetarettir
Yoksulluk elinden dad ile feryad
Otururdum bir köşede avara
Dedim var mı bir kolayca zanaat
Başım alıp gitsem hangi diyara
Düşünü düşünü hiffet getirin
Yollarına feda canım
Dedim gine inanmadın
Ben senin sen de benim
Dedim gine inanmadın
Kusurumu söyle benim
Yosmam uzak durma yakın gel yakın
Zemzemesi battı yâr zülüflerin
Gönlüme gösterme gözümden sakın
Belâdır başıma nâr zülüflerin
Elâ gözler sürmelenmiş süzülmüş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!