Ruhların Dili - Garib Çoban

Engin Demirci
941

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Ruhların Dili - Garib Çoban

Ruhların Dili - Garib Çoban

Tabiatta azalan her ne varsa kıymeti artar; utanma duygusu, merhamet, nezaket veya samimiyet gibi.
Kimsenin farkında bile olmadığı inceliklere talibiz.
Buna şaşmamalı, Mecnun'a Leylâ'nın hayâli kuvvet vermiyor muydu?…
Ve onun yiyeceği, içeceği bundan ibâret
değil miydi?…
Mecâzî bir sevgilinin hayâli ona böyle bir kuvvet verir ve tesir ederse!..
Gerçek sevgilinin, sevgilisine kuvvet bağışlamasına niçin şaşılsın?…
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki, hangi taht üstünde mümkün hünkâr iki.

Evet ben eski kafalı denilen adamım!..
Teheccüt vakti gönül dalgalarının arasında yaşayan duaların ışığını toplayacağım.
Mutlu söylentisine aşık olan besmeleyle, vefanın dili gönül maidesiyle.
Fecr vakti yeni şafağı dualarla boyayacağım.
Açık yürekle, sevgi dolu ellerle sevenlerden olabilmek için.
Gönlü güzeli, sadık, vefalı, karşılıksız sevdiği için ruhunu ilk fethedene ahiretliğini verenlerdenim.
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki, hangi taht üstünde mümkün hünkâr iki.

Özel güzide mektuplar, şiirler yazmak için, deliler gibi sevmek ve bir adam gibi önemsemek için.
Sonunda ruh eşleri buluşur çünkü saklandıkları yer aynıdır.
İçsel özgürlük, yaşamınız için üç hayati karar verdiğinizde başlar.
Kendinizin yönlendirilmesine izin vermemek.
Kendinizi sevmek!..
Ve duygusal olarak bağımsız olmak.
Hayıflanmanın faydası olmuyor.
İnsan mazideki hatalarına hayıflanmakla önünü göremiyor.
Kimse günahsız değil elbet.
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki, hangi taht üstünde mümkün hünkâr iki.

Herkesin bir yerlerde, geri dönülmez hataları var.
Fakat bunlar bir ömür sırtında taşıman için değil.
Arada sırada dönüp bakman ve yolunu ona göre seçmen için.
Hayat bize her zaman, her gün doğumunda, başkalarının yolunda aydınlatan, parlayan, sıcaklık veren bir güneş olma fırsatını verir.
Unutmayın ki biz tüm evreni parlatan güzel bir şeyiz!.,
Biz aşk, biz Huu dan gelen bir şemsiz.
Ehl-i beyti, enbiyâyı tasdik etmemiş âdemîler kim?..
Her ne kadar âdemî sûretinde iseler de onlarda mânâ-yı âdemî yoktur.
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki, hangi taht üstünde mümkün hünkâr iki.

Evet, yaşadım, gördüm, öğrendim;
Sevgi ve Aşk sadece tek kişi tarafından yaşanabiliyor!.
Aşkın karşılığı yok!..
Mutlu anılar biriktirerek yaşamak gerek.
Her şeyi, herkesi yitirdikten sonra o anılar kalıyor.
Geçip giden koca hayatın tek tesellisi de parmaklarınla kazıyarak toplayabildiğin bu hatıralar, hepsi o kadar.
Bazı insanlar sadece sevmeyi bilir, karşısındaki sever mi sevmez mi hiç düşünmeden sever!.
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki, hangi taht üstünde mümkün hünkâr iki.

Bir insan hassas bir kalbe sahipse nezaket sahibidir de; nobranlıktan müstesnadır. Hassas bir kalbe sahipse estetikten, inceliklerden anlar.
Bir sual sorarım yüreğime, cevabı ahirete saklanmış.
Kaba olan her ne varsa onu rahatsız eder.
Kalbin lisanı vardır.
Kalbin lisanında dil susar, kalp konuşur.
Kalp konuşunca orada kelimeye ihtiyaç yoktur.
Empati düzeyi yüksektir hassas kimselerin.
Bu nedenle başkalarını kırmaktan kaçınırlar.
Yıkmak yerine yapmanın yollarını ararlar.
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki, hangi taht üstünde mümkün hünkâr iki.

Kitapta bir cümle mesela, günbatımı, cıvıl cıvıl kuşlar, duvara oyulan desen, birkaç nota, bir tebessüm veya bir koku.
Herkes geçip giderken zarafetin kenarından, biz duraksarız.
Zira kalbimize zarafetten başka deva bulunmaz.
Yâr, hoş şeydir.
Bunlar artık öyle nadir ki, bu hasletlere sahip olanlar, insanlar arasında ve de Rabbin nazarında, daha yüce bir makama sahip olurlar.
Çünkü yâr, yârin hayâlinden kuvvet alır.
Gelişir ve yaşar!.
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki, hangi taht üstünde mümkün hünkâr iki.

O'nun hayâli, sûrette ve gaybette mevcuttur!..
Şu hâlde ona nasıl hayal denir?..
O, hayâl değil, gerçeklerin rûhudur!..
Kim her neye talib olursa olsun, biz bu makama talibiz.
Fakat bu dünya düzeninde belki biraz zor anlaşılırlar.
Uzağı görmeyen insanın gözleri binlerce hayal kurdurtur nefsine.
Hassasiyetleri zayıflık olarak addedilir ve yalnızlığa mahkûm edilirler.
Bir ikbal elde etme ihtimâli varken, vicdanlarını dinlediklerinden ötürü, akılsız sanılırlar.
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki, hangi taht üstünde mümkün hünkâr iki.

Seni tanıdığımdan beri, ziyareti âşûrayla gönlümde gizemli bir tören kutlanıyor gündüz gece.
Sen baharsın, teheccüt vakti ağır ağır geliyor ve ruhumun içine doğru ilerliyorsun.
Senin geçişinle düşüncelerim açılıp çiçeğe duruyor salavatlarla ve güzel kokular saçıyor.
Bir kapıyı kapatıp, bin kapıyı açan Allah'a hamdolsun.
Ben hiç kimseye bakmam.
En ıstırap verici şey.
Bir insanı çok fazla sevme sürecinde kendinizi yitirmek.
Ve sizin de değerli biri olduğunuzu unutmaktır.
Nasıl zamanlar böyle.
Doğru olanı yapmanın yanlış yapmak sanılmasından gına geldi.
Kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk eden, işine bakan, yok edici bir rekabete girişmeyen insan en nihayetinde başarılı ve mutlu olur.
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki, hangi taht üstünde mümkün hünkâr iki.

Çünkü yarışmayan birini yenemezsiniz, mutsuz edemezsiniz.
O kendi anlamlı bulduğu şeylerin peşinde koşar, onun kendi ajandası vardır.
Tam tersi halde olanlar ise beladan bir türlü kurtulamaz.
Çünkü fitnecinin zararı en çok kendinedir.
Her fitne, muhakkak bir gün sahibini de yer bitirir.
Eden kendine eder.
Gerçekte kim olduğunuzu bilmek isterseniz.
Dilinizden düşürmediğiniz büyük iddialara değil.
Gelip geçerken günler, habersizce çekilmiş bütün o fotoğraflarda neyin parçası olarak göründüğünüze bakın!..
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki, hangi taht üstünde mümkün hünkâr iki.

Eğer gözlerim bakarsa o bahanedir, gördüğüm yine sensin.
Senin ayaklarının altında Estağfirullah umudun rengi filizlenip gülümsüyor.
Sense gülümsüyor ve ağır ağır ilerliyorsun besmelenin sırrıyla şems vakti.
Ruhumun içindeki hakikatsin.
Bazı iyilikler insanı esir etmek içindir.
De ki: Herkes, kendi mizaç ve meşrebine göre davranır. İsra 84)
Dili kalbine inmeyen zahir ehli bizi anlayamaz.
Ölerek ne zaman eksildim ki?..
Allah’ın sevdiğini sevenler kurtulur.
Hal ehli biri var ise, gelsin onunla dilsiz konuşalım.
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki, hangi taht üstünde mümkün hünkâr iki.
(Y.ed - Kalp Sırrına Erenler Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 30.8.2023 15:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


En mukaddes mabet insandır. Onun için melekler insana secde etmiştir. (Dr. Münir Derman )

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Tevfik Eltas
    Mehmet Tevfik Eltas

    Âşık-ı sâdıkda dil birdir olur mu yâr iki, hangi taht üstünde mümkün hünkâr iki.
    Biz aşk, biz Huu dan gelen bir şemsiz.
    Allah’ın sevdiğini sevenler kurtulur.
    Hal ehli biri var ise, gelsin onunla dilsiz konuşalım.

    Kutlarım Üstadım,
    Değerli kaleminizden nice şiirlerinize,
    Sağlıcakla şen ve esen kalınız,
    Gönül dolusu selam ve saygılarımla Efendim.

    Cevap Yaz
  • Muhammet Çal
    Muhammet Çal

    Emeğinize yüreğinize sağlık üstadım. Değerli kaleminizden anlamlı ve güzel bir şiir okudum. Kaleminiz daim olsun. Selamlar

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Sevgi,
    Hem nefestir, hem ekmek...

    İnsanı doyuran da "sevdiğidir"
    Hiç kuşkusuz!
    Elbet "güzel huy",
    Sadakat ve samimiyet esastır,

    Ki,
    "Kamil insan" odur zaten...
    Aranan,
    Varlığına şükran duyulan...

    Tebrikler Engin Bey...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)