Kör kuyu içinde bir zindan
Şarap rengi tüm duvarlar
Acının beşiğin de durmuş zaman
Bir çocuk umut ediyor hala
Özgürlüğe can kurban
Tel örgüler sınırları kuşatmış
Gökyüzünden çıplak şarkılar yağıyor
Duygular suçlu insan günahkâr
Kimin hakikati bu aşk denen kutsanış
Kutsal ruh asil kan bedel ödüyor
Cennet kadar temiz bir dokunuş bu
Ruhu ürperten bir temiz öpücük
Bir göçebe gönül sevişmekte yoldaşıyla
Yaralı bir düş toprağı avuçlar nefes nefese
Ay yine nazlı bir cazibe coşkun sularda
Bir tabut içinde üç damla gözyaşı
Ruhların dansı var gökyüzünde
Pas tutmayan ayna acılara yuva olmuş
Kabarmış bir günah toprak çatlatır yine
Gözler cennet için teraziyi tutturmaya çalışıyor
Derin yaralı bir gül ağır ağır feryatlarla solmakta
Gönül en ağır bedellerle yine yokluk ayıklıyor
Bir gölge akasya ağacının dallarına tutunmuş
Kırlangıçlar fısıldıyor mühürlü kalbin mabedine
Aşka düşen en güzel düşlerle büyür duy bunu
Ucundan ısırılmış bir uçurum yaprak döküyor
Yağmur sesi toprak kokusuyla güzelleşiyor
Bu huzur bulan hangi kayıptır böyle
Hak aşkına toprak ölümlerden dönüyor
Kayıt Tarihi : 17.3.2017 17:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!