Gözler kızıl deniz sessizliğinde büyüyüp küçüldükçe,
Umut sıra dağlarından, soluk bir son bahar çiçek aça durur.
Bin bir medeniyetin kurulup yıkıldığı diyarlara,
Habersizce sevgi eker, çaresizlik biçe durur…
İnsanlar, geceye sırtını dönüp yattıkları vakit,
Ruhlar kanatlanır, şehir şehir avare gezer durur.
Güneş başını bulutlardan kaldırıncaya kadar,
Mezarlıkları dolaşır, ırmaklarda yıkana durur.
Dümenini kırmışlardır nice umutlar, zamansızlar alemine,
Düşünceler anadan üryan dolaşa durur…
Gönüller kabir sessizliğinde atarken,
Yıldızlar şehirleri ana şefkatiyle izler durur…
Çocuk sadakatiyle mezarların baş ucuna oturur,
Eğilir kabirlere ölümü sorar durur…
Kuş kanatları ritminde zaman ilerlerken,
Dertler şiir tadında ifşa edile durur.
Sinsice cama vuran siluet gibi düşünceler,
Solgun ve kesit kesit ilerler durur.
Kanlı pamuklar üzerine sere serpe hayaller,
Sessizce deryalara uzanıp, dinlene durur.
Kayıt Tarihi : 24.11.2017 03:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!