Sen gönlümün güneşisin.
Yüreğimin çiçeğisin.
Ağlatıp ta güldürensin.
Bu gönlümün sahibisin.
Mutluluğum sevincimsin.
Uyanınca düşler, bir anda bitermiş.
Yaşadığım yer, hayaller ülkesiymiş.
Oysa bütün hayaller, boşa gidermiş.
Benim mutlulukları gerçek değilmiş.
Tıpkı madalyonun, öbür yüzü gibi.
Mutsuzluk rüzgarları bazen başımda eser.
Esip gelir, beni, yerden yere vurur gider.
Savurur ruhumu, sönmüş hüzünlere çeker.
Beni benden alıp, sessizliğe sürükler.
Mazi defteri açılır, okunur zihnimde.
Pişman etme beni, seni sevdiğime.
Naz etme hadi gel, konuşalım seninle.
Muhtacım senin o, güzel sözlerine.
Eninde sonunda, gireceğim gönlüne.
Beni hasretinle baş başa bırakma.
Bir bütünün iki yarısıyız.
Biz bir bedenin iki parçasıyız.
Bir kalbin o an çarpan nabzıyız.
Ölsek de imkansız ayrılamayız.
Aşkın kalpte yankılanan sesiyiz.
Tıpkı bulutla yağmur gibiyiz.
Sen sevgi bahçemdeki tek gül.
Hep seni düşünürüm ben hür.
Seninle çarpan kalbim gür.
Hislerim hep seninle büyür.
Haydi elimden tut koşalım.
Sana seni seviyorum diyemedim.
Çok istedim şu gönlümden silemedim.
Ne ulaşabildim, ne unutabildim.
Sevilmeden sevmek zormuş bilemedim.
Çabaladım gönlüne giremedim.
Bilsen nasıl hasretim sana.
Ağlarım ben hep yana yana.
Acı içerim kana kana.
İçimde var büyük bir yara.
Yetti bu kadar ağladığım.
İnsanlar içinde kim sadık, kim kalleş bilinir mi?
Acaba fikirleri, niyeti, dildeki gibi mi?
Nereden biliriz, gördüğümüz gerçek mi?
Dışarıdan bakılınca, ruhun resmi çizilir mi?
Kulağımız ile duymaz isek, konuşulanı,
Neden ayrıldık sanki biz?
Ne de mutluyduk ikimiz.
Ayrı kalmakmış kaderimiz.
Şimdi bomboş yüreğimiz.
Dağlar kadardı sevgimiz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!