Yaklaşık 50 yıllık bir evin
ahsap döşemesine bakarken buldum kendimi
Ve bir düş kadar baygın ve anlamsız.
Sonra dişarıya çıkıp bütün cadde boyunca yürüdüm
Ve gülen yüzlere dikkat ettim
Ve ilk otobüse binip denizi ve martıları düşündüm.
Belki bir martıya balık verir kendimi affettirebilirdim.
Bilirsiniz,
Pişmanlığın en kötü yanı kendini asla susturamamaktır.
Sonra sahilde oturup küçük sarı kum taneciklerini izledim
Ve kendi kendime bahaneler uydurmaya devam ettim.
Her şey çok çekilmez ve sahteydi
Ve bilincin gereğinden fazlası gerçekten mutsuzluktu.
Keske ölü bir ahtapotun kolları olsaydım.
Keske güneşin ve denizin açıklarında uçan bir martı
Ya da Bukowski'nin daktilosu
Veya Shakespeare'in kalemi olsaydım
Ve keske kendimi bir yerlere
Ya da
Bir şeylere ait hissedebilseydim...
Kayıt Tarihi : 14.6.2005 15:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şair Chinaski82](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/06/14/ruh-ve-beden-2.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)