Uzunca yüzüyle artık tren garındaydı.Kendiyle başbaşa,sakin ve karmaşıktı.Uykusuzluğu gözaltlarındaki morluklardan,umursamazlığı ise sessizliğinden anlaşılıyordu.Kendine bir sandalye bulup usulca yerleşti.Az da olsa ağarmış haki renkli çantasından kitabını çıkardı.Şiiri çok severdi.Kitabı da şiir ile alakalıydı haliyle.Satırları zarafetle inceledi,kusursuz bir kaç dize aradı kendince lakin o içindeki uğultuyu bastıracak bir korna bulamadı.Kitabı olanca hızıyla kapadı.O dakikadan sonra hayli sıradan olan hayatına yalnızlığından başka arkadaş kalmamıştı.Yüklü bir tren gibiydi gözleri.Yükü gözyaşlarıydı.Varacak bir yer bulamayan bir tren...
Mahirin gözleri karaydı,yumruğu hep havadaydı.
Kısa desensiz kravatlar takardı.
Yabana atılan lafları vardı.
Dinlense uğurlar edilecek türküleri.
Abisi vardı,mapus yatardı.
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta