Cevheri içinde saklıydı verilirken
Sonra onu çıkardık ve işledik
Değerleri yitirilirken
Erdem nehrinde yıkamak kâr etmedi.
Tırnakları keskin bilekleri güçlüydü suyun merhametinden eser yoktu
Ateşin görkeminden almıştı maskesini
Yalansız ve kuralsız sariliyordu korkusuzca bilinmeyenlere
Dur diyebilmek ne mümkün.
Açlıktan bitkin düşmüş çocuklar vardı
Tarih kokan sokaklarda
Onları da eş geçmediler bu kıyamda
Dil nehrinden parçalanırcasına çıktı kelimeler
Köhne şatonun nemli dolaplarında bulundu nefretin tılsımı
Güzel ve naçizane düşlerin kusursuz kelimeleri görülmedi karanlık şatonun penceresinden.
Bir kurban belirlediler akıllarınca bir de yalandan döngü.
Bir tutam sahtelikle binlerce yılı ele geçirdiler
Ötesinde saklı kalanlar birkaç kendini bilmezin çürümüş beyninde eriyip gitti.
Tarih yalandı
Algı sahteydi
Düş bile yansımaydı
Gerceklik ruhun kitabında hiç açılmamış
Bekliyordu.
Bekliyordum.
Şimdi dur demem lazımdı kelimelerime
Ama bu imkansız.
Bu yanılgının ellerinden tutabilsem
Tatlı dille uçuruma sürüklerdim.
Yapamadım
Şimdi ruhumun el değmemiş kitabını hediye ediyorum pusulayı elinde tutanlara.
En büyük ikramdır şimdi onu alanlara
Ben mi?
Ben sessizliğin perdesini kapatmayı unutmuşum
Ona dogruluyorum son kez...
*Özgür Şeker*
Özgür Şeker
Kayıt Tarihi : 12.8.2018 10:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Özgür Şeker](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/08/12/ruh-kitabi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!