RUH HALİM
İnatçı bir güdü
okyanusları parçalayan tayfonlar kadar acımasız
Hırçın, sadist dalgalar
gökleri yırtan şimşekler kadar yakıcı
Megatonluk ateşten mürekkep
bir iklim yaşanıyor yüreğimde
Anlatmaya ne kelimeler kâfi geliyor
Ne de ucu açık cümleler yetiyor
Olup biteni anlatmaya
Üstü kanıyla örtülmüş, şehit bir anne
Ve göğsunde süt emmeye calışan bir bebek
Kardeşini korumak için üzerine abanmış
bir ablanın çığlıkları
Bütün ailesini kaybetmiş bir babanın ölmek arzusu
Gözleri yerlerde, yiyecek bir tutam ot bulmaya çalışan bir dede
Şehitlerin yerini doldurmak için
Doğurmayı mukaddes bir vazife bilip
Gebeliği sabırsızlıkla bekleyen bahtsız bir anne
Anneler, babalar,
Ölümü öldürmüş bir halk
Tarihin bel kemiği, necip bir millet
Şehadetini kesin bilerek, sarsılmadan, endişesiz,
kıldığı her namazı, son namaz telaki edip
Kıyama duran, henüz düşmemiş canlı şehitler
Şehit, şehidin cenaze namazını kılarmı.
Kıldığına, şahittir kâinat, şahittir bütün milletler
Demekki, şeametin rengi böyle olurmuş
Gri ile örtülmüş masmavi göklerden
Kehribar renginde yağmakta ölüm
Ama bu ölümle Gazze değil
Vicdanlar ölüyor, onur ölüyor, insanlık ölüyor
Öldüren, kendisi korkudan titrerken
Akif'in dediği gibi
Bu ölüme sadece gazzeli gülüyor
Ahh gazze
bir günde yaşanıyor, dört mevsim birden
Kâbe koptu niyazdan, düştü zikirden
Bundandır ki kesildi, aksanın şah damarı
Müslüman arınırmı, böyle alçak bir kirden
Kayıt Tarihi : 8.4.2025 19:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!