Şimdi beni iyi dinle bendeki sen…
Sana kutsanmış bir aşkın öyküsünü anlatacağım…
***
Bundan asırlar önce...
Yokluğun ‘’varlıkta’’bilindiği…
Varlığın sonsuz ‘’yokta’’ olduğu zamanda…
Tanrı büyük bir kalp yarattı…
***
Sonra, onu iki sevdalı yarıya ayırdı…
Birini ahu gözlü bir dilbere…
Diğerini bir yiğide bahşetti…
Sevdalı vakitler geçirdiler hep…
Tanrı saati ile…
***
Sevdiler, seviştiler…
Aşktılar hep…
Yani Tanrı arz'ı…
***
Sonra;...
Gecenin karanlığı örttü sevgilerini…
Korudu onları Güneş-Hava-Su-Toprak…
Ab-ı Hayat misali, sonsuz ve susuz koştular hep maveraya…
Mavera yani ''Aşk ile Tanrıya''...
Nefreti yok ettiler arz'da…
***
Ancak...
Biri çıktı geldi yanlarına…
‘’-Birbirinizi Tanrıdan çok sevemezsiniz’’ dedi…
‘’Siz dedi…siz…ikiniz!’’
‘’-Tanrıyı unutup birbirinize böyle bağlanamazsınız!’’
‘’- Ben yüceler katından geliyorum, Tanrısız bu sevginiz doğru değil!’’
‘’-Ayrılın! dedi…’’
***
Oysa, iki kalbin birbirine olan AŞK’ı…
Zaten Tanrının saf ve yalın emriydi…
***
Ayırdı iki sevgiliyi...
Karanlık yücelerin efendisi…
Yolları/ Yurtları/ Dağları aştılar…
Ayrı ve birbirlerinden gayrı yaşamaya başladılar…
***
Ölünceye dek birbirlerini aradılar hep…
Ağladılar, acı çektiler…
Ömürlerinin sonuna dek…
Bir daha kavuşamadılar…
***
Sonra…
Tanrı merhamet etti…
Aşklarını kut’sadı ayrı kalplerin…
Onları yeniden ve yeniden halk etti arz'a…
Ve zihinlerinden sadece suretlerini sildi…
Bakalım dedi…
İki seven aynı zerre, bulacak mı kendilerini…
***
Bu öyle bir halk etmeydi ki…
Bir öldüler cismen…
Bin doğdular ruhen…
***
Tanrı…
Büyükse aşkınız bulun birbirinizi dedi…
İki sevdalı sayısız ömür tüketti…
Aradılar birbirlerini…
Hep kalplerinin diğer yarısını aradılar…
Ruh parçalarını…
Eksik olan Cancağızını…
***
Tanrı birbirlerini nasıl bulacaklarını da öğretti…
Sadece ‘’Sevin’’…
Aşk olun…Aşık olun dedi…
Ayrı parçalar Aşk ile aradılar…
Yolları bir şekilde kesişti…
Bazen farkına bile varmadılar…
Öylece geçişip gittiler yanyana…
***
Bazen başka bir kalbi…
Kendi yarıları sandılar…
***
Sonra yine karanlığın yücesi belirdi…
***
Bazen buldular…
Ömürleri yetmedi…
Bıktılar bazen, usandılar aramaktan…
İki sevdalı kalp asla kavuşamadılar…
***
Çünkü unuttular/ Unutturdu karanlığın yücesi…
Peki neyi?
Tanrı’yı…
Tanrının kainatı ‘’AŞK’’ için yarattığını…
***
Zaman geçti aradan…
Saatler cismin vaktini gösterir oldu…
Yeniden dünyaya geldiler…
Bu defa buluştular mı
Bilinmez...
***
Ama ruhları onlar kavuşuncaya dek…
Yeni bedenlerde farklı hayatlarda…
Dünyanın kahrını çekmeye devam edecekler…
***
Kurtuluş var aslında bu çileden azad olmaya…
Ruhundaki karanlığın efendisini…
Tanrının AŞK feneriyle aydınlat…
Karanlığı kaldır aradan…
Diğer yarın /yarin olan zerreyi gör…
***
Unutma Cancağız!
Kalbinle düşün…
Aklınla konuş…
***
Tanrı akılda değil…
SEN’de…
Sen ise, BEN’de ki zerre…
Emrah Bekci 2
Kayıt Tarihi : 8.10.2024 00:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!