Kibir’e kapılma ay yüzlü nigar,
Her doğan güneşin bir akşamı var.
Ne kadar yüksekte parlasa bile,
Zamanla ayaklar altında batar.
*
Canım dedim sana ekmek, aş oldum,
Sen ağladın, ben gözünde yaş oldum.
Sildin çöp misali attın gözünden,
Sevmeyene sultan oldum, baş oldum.
*
Bu yaptıklarından döndüm şaşkına,
Güldün hislerime, güldün aşkıma.
Madem gülecektin duygularıma,
Söyle niye girdin gönül köşküme.
*
Gül bağında gördüm güler gül güle,
Güle güldüm belki bana gül güle.
Dedi: Senden bülbül olmaz ihtiyar,
Sırt çevirdi döndü güle, gül güle.
*
Beraber mi getirdin makam kürsünü,
Rendele nefsini, azmış hırsını.
Halk seni büyüttü, dönüp hor görme,
Vurur tokadını, verir dersini.
*
Benimdir bu servet, mal mülk ne demek,
Dünyayı yüklensen boşuna emek.
Dünyanın içinden dünya kopar mı,
Kim kimin avıdır, kim kime yemek.
*
Sanma ki senindir taç, taht, var devlet,
Bu fani dünyada ebedül ebet.
Geçmişten bugüne kalmışsa miras
Senden de geriye kalacak elbet.
*
Bu ne hava, ne ceht celal, ne kibir,
Ne kibirler sahneden silindi bir- bir.
Kiminin üstünde anıt. türbeler,
Kimisine nasip olmamış kabir.
*
Elim hani, yuvam hani, yurt hani,
Ne sarmıştır bu dünyada dert beni.
Sultanlığı sana verdim insaf et,
Köle diye öz yurduma sat beni.
*
Esmiş fırtınalar, sönmüş ocağı,
Ellere yurt olmuş ana kucağı.
Özbeöz sürülmüş, özgeler dolmuş.
Yadları ısıtır vatan sıcağı.
*
Kırk yumurta boyanmış kırk rengine,
Büyüklüğü uymuş dengi dengine.
Yedim baktım her birinde aynı tat,
Gönül nedir düşmüşsün renk cengine.
*
Kara - kara düşündüğüm kara yer,
Kara yere kara yeri ala yer.
Yerden yeri kim koparır yere yer,
Ya tamuya, ya uçmağa vara yer.
Kayıt Tarihi : 30.8.2007 23:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

bir de bunları kelimeye aktarabilmek var.
Mircevat ahiskaliye Teşekkürle
M. osmanli
TÜM YORUMLAR (1)