Rubai - 1
Yaratılış sırrı tam bir muamma,
Her gizem çözülmez akan ömürden.
Özünde cevheri aynıdır amma;
Pırlantanın nuru, çıkmaz kömürden!
Rubai - 2
Kaktüse hayat verir susuz çatlayan toprak,
Alsan ele alınmaz ne dalı var ne yaprak;
Bu ne güzellik Rab'bim, sırrına akıl ermez
Diken topu üstünde gülümseyen güle bak!
Kayıt Tarihi : 10.4.2018 23:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevgili Kardeşlerim, Bu sayfada iki örneğini verdiğim Rubai konusuna kısaca değinelim: Rubai Rubai dendiğinde akla gelen ilk isim İranlı şair Ömer Hayyâm'dır. İran edebiyatın doğup edebiyatımıza geçen dört mısralık şiir olup uyak düzeni: aaaa, aaaba ve nadir olarak da abab şeklindedir. Divan edebiyatının bir nazım birimidir. Aruz ölçüsüyle yazılır. Ahreb ve ahrem adlarıyla anılan özel aruz kalıpları sayesinde dörtlüklerden ayrılır. Dört mısrası da birbiriyle uyaklı rubailer: Rubâ'-i musarra veya terâne olarak adlandırılır. Konu olarak: Aşk, şarap, hayat, dünya nimetleri ölüm, nasihat ve felsefi konulardır. Şiirin ilk iki mısrası hazırlayıcı mısralar olup asıl söylenmek istenen ana fikir son iki mısraya aktarılır. Şiir sadece dört mısra ile sınırlı olduğundan verilmek istenen düşünce net bir şekilde ifade edilmelidir. Edebiyatımızda Rubai şiir tarzının ustası Yahya Kemal Beyatlı'dır. Rubai nazım türüne örnek olması açısından yazdığım ilk dörtlüğümü hece ölçüsü ve nadir görülen abab, 6+5 çapraz uyak kalıbıyla kaleme aldım. İkinci rubai aaba, uyak örgüsü ve 7+7. Sevgi ve saygılarımla.
on dört çeşit kaktüsüm vardı
korunması için diken takılmış
dikkatsiz misafirle batırdığından
Bir kaç tane bıraktık.
Kımıltı yoksa bile canı var bu kirpinin
Başa güller takan O, İlahi Kudrete bak
Diken diken edilmiş tüylerinin tipini
Bir şeyi her şeyle bağlamış ibrete bak.
Bir dörtlük de benden oluversin dedim Üstadım
DİKKATLİ VE DÜŞÜNEREK OKUDUM ÇOK
HOŞ OLMUŞ TEBRİK EDERİM SAYIN YILMAZ.
beğeniyle okudum
TÜM YORUMLAR (14)