Bir benim
birde kendinin dostuydu
dostum Ru
Çalıştı çabaladı
gençliğini yaşadı
yaşamadı
o da bilmiyordu bunu
bildiği bir şey vardı
delikanlı olmak
dürüst olmak
namussuz alemde
namuslu kalmak
Kırsal kesimde geçti
delikanlılık çağı
sonra metropole geldi
geldi gelmesine ya
dedi yutar bu kent
beni
burda bir nokta da olsam
ne mutlu bana
yıllar yılı metropolitanın
serkeşliği
keşmekeşliği içinde
yaşadı durdu
dostum Ru
Siyasi olaylara katıldı
miting alanlarında
namussuzlara
bağırdı
sloganlar attı
coplarla tanıştı
sırtına her inişte
acımasızca
okulundan ayrıldı
aşkı düşünemedi
o günler
çünkü memleket sorunları vardı
çalanlar
çaldıranlar
haksızlığa uğrayanların
sorunlarına koştu
namussuzla
namusuyla savaş verdi
dostum Ru
bir başka adamdı
bazen çok uysal
bazen de saldırgandı
anlamak zordu onu
yaşadıklarındanmıydı
bilemem ama
mücadeleye hiç ara vermezdi
o uysallığıyla
saldırganca
üstüne üstüne giderdi
çaresizliklerin
ve fazla konuşmazdı
ve hep suskundu
ve ülke çıkarları doğrultusunda
yaşamak ne güzel
derdi
Ru dostum
on kardeştiler
en büyükleri oydu
hep sırtında
sorunları taşırdı
ve espri olsun diyede
takılırdı kendine
fazla ağırlık
taşıdığımdandır
boyumun kısalığı
der ve gülerdi
ağlardı sonra
gözlerinden iki damla yaş
dökerekten
boş ver be derdi
o benim yaşantım
üzme sen tatlı canını
dostum
ayaklarını yere basıyorsan
ağırlık taşıyacaksın ne olursa olsun
unutma bunu dostum
Ru yaşamı
ve insanları çok sever
nerde bir çocuk görse
doyasıya sarılır
sever okşar
kız ise ana ana
erkek ise koçum koçum
der sarılır doyasıya
baba şefkati görmediğindendi
böyle oluşu
ne öksüz ne yetimdi
vardı iki anası
birde babası
ve on kardeştiler dostum
yani anlayacağın
özlük üveylik
vardı
Dünya kocamandı
ama gel görki
onlara dardı
öz anadan yedi kardeş
üçü erkek dördü kız
analıktan da üç oldu
biri kız ikisi erkek
onlar öz oldu babaya
diğerleri üvey
belki sevdi
belli etmedi
belki sevmedi
belli etti
boşver be dostum
başını şişirmeyelim
sadede gelelim
yaşamak yine de
güzeldi
onlar için
kimi gün
ağustos sıcağı gibi
sıcak
kimi gün
zemheri de
buz kestiler
ama hep diriydiler
sıcağında yazın
kışın soğuğunda
yaşam
akıp gidiyordu
nehir gibi
kimi gün
bulanık
berrak ve dingin
akardı kimi gün
doymuşluğu bilmediler
oysa
bildiler aç kalmayı
bellerine yapışınca
karınları
yitirmedikleri tek şey vardı
onur ve
gururları
yaşamak buydu işte
dostum
iyi kimi gün
kimi günse
kötü
şartlar altında
akıp gitmede
bir nehir gibi
yaşantı
ve yirmidokuz temmuz ikibinüçte
baba
beş nisan ikibindörtte
en küçük kardeş
uğurlandılar gömüte
gözyaşlarına boğularak
gidenler gitti
acı tatlı anılarıyla
yıkıldı Ru
gidenlerin acısıyla
Lakin yaşam
süre gidiyor
durgun ve sessizce
ve bütün inginliğiyle
unutulmayan
acılardır
tazelendikçe
Ru'da
birgün oda diyecek
yaşama elveda
2004/ANKARA
Yaşantımın çıkmazlığında yaşadıklarımın bir parçası
Korkmak zorunda olunan tek şey, korkunun kendisidir.
Kayıt Tarihi : 30.3.2008 23:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ruhi Hatunoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/03/30/ru-2.jpg)
Hayat devam ediyor .....
her gün olay ölenler yaralananlar....sahi odtüyü kazanmıştım yollamamışlardı...ee kütahyalıız:)) ne cok istemiştim oysa...
nerelere gititm bakın..ne yıllardı...yüreğinize sağlık...
TÜM YORUMLAR (2)