Anne,
Temiz çarşaflar ser acılarıma...
Kan bezenmiş suratımı
Soğuk ellerimi
Nemsiz kafamın derisini
Oyala sert parmak uçlarınla
Soğuğuma katlanamıyor artık hiçbir ilkbahar
Belki gidersem korkusuzca
Yaşamak için asıl göğün dibine
Asıl yeryüzünün acılarını yaşayarak...
Ve belki dinginleşir tenimin dibindeki bu çığ
Anne,
Saçlarıma dişlerinden güller bezele
Yağmuru sakla ellerinde
Yüzümde hissediyim acıyı ve sevgiyi
Ki ben yanaklarına çizmiştim sen ağlarken yağmuru...
Günün üç vakti ölüyormuş insan anladım
Üç vakti doğuyormuş tekrar
Anladım insanı koyu ıssızlığında
Yalnızlığından zamanın icadını...
Ben ki, akşamı sabahın kederiyle gebe bırakan!
Sür saçlarımda demirden acılarını ey acılar ambarı
Ben,
Kargaşasına sütunlar bağladığım bir saray gibi
Bir bağırma
Arkadan sıyrılmış bir kaos şimdi karşımda dimdik
Oturmuş dimdik
Pazartesilere anlam yüklüyor dimdik
Ağlıyor dimdik,
Gülüyor dimdik
Ve dimdik susuyor karşımda tüm pazartesiler
Anne,
Son kez bana,
Ayetler, şarkılar, büyük isimler ezberlet
Abanmış ruhuma bu yoksulluğu
Körelt tepemdeki bu sivriliği
Bana adından bahset çiçeklere bezenmiş tenlerin
Ben nerde bittiysem orda doğur beni
Nerde güldüysem orda ağlat
Ağlat beni dizlerinde yüzünü özlediklerimin
Ağlat beni,
Sevinçten yüreğimi yırtarken,
Yasla alnımı kara çarşaflara.
Yasla gökyüzüne,
topraktan sıyrılmış umut tanelerini...
Kayıt Tarihi : 7.2.2020 11:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)