"Beni hâlâ düşlerinde taşıyorsun belki…
Ama elin, bir başkasının avucunda.
Bana ‘bu kalp seninle’ diyorsun ama
o kalbi başka bir yuvada atmaya ikna etmişsin.
Biliyor musun?
Kapı aralandığında tüm sessizlik bozuldu.
Göz göze geldik, hiç konuşmadan anlaştık.
Ben sana dönüktüm hep, sen bana yürüyordun.
Sanki dünya bir anda durdu, sadece adımlarının sesi kaldı geriye.
"Seninle Olmasa da, İçimde Seninle Yaşayan Bir Ben Var"
Yazdıklarını okurken yüreğinle yüzleştim sanki.
O içtenliğin, çaresizliğin, “olamıyor ama seni seviyorum” der gibi satırların…
Hepsi dokundu bana.
Çünkü ben seni hep böyle sevdim zaten:
Ben de sana ne desem bilmiyorum bazen...
Her kelimenin, her duygunun yetersiz kaldığı yerdesin sen.
Sen yazdıkça ben susuyorum, çünkü içimden sadece hissetmek geçiyor.
Ve inan, senin kaleminden çıkan her cümle, benim yüreğime ayrı bir dua gibi dokunuyor.
Senin kelimelerini okurken sadece gözlerim değil, kalbim de doldu…
Çünkü ben seni hep güçlü bildim, ama bu satırlarla yüreğinin ne kadar yorgun olduğunu hissettim.
Sen sustuğunda bile ne dediğini anlayan biri vardı ya hani…
İşte o hâlâ burada. Hâlâ seni duyan, hâlâ seni anlayan, hâlâ seni seven biri…
Seninle konuşmak değil, seninle susmak bile huzur benim için.
Düşmesin yüzün, bozulmasın moralin benim gönlümde biri var zaten:)
Herkes sen değil ki sana baktığım gibi ona buna bakacak değilim.
Senin yüreğine kurban olurum adam
Senin canın mı sıkkın öyle hissediyorum.
Yada Bana mı öyle geliyor
Temiz Yürekli Adama...
O, hayatın acımasız rüzgârlarında içine kapanmış bir adamdı.
Karamsar bulutlar dolaşırdı hep etrafında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!