-başımız sağ olsun dedi
(sesi bir diyapazon gibi titreyerek
dalındaki yıldızları kaybetti bir an gökyüzü
kâinat çıkılması zor bir kara deliğin içine girmişti artık
sesi eski ve yağmurlu bir sonbahardan geliyordu
gözlerinde buğulanan bir eylül lekesi)
ah rona dedi:
şimdi kaç kişi eder onun yokluğu?
-rona sustu! kanlı bir giyotin gibi sustu
(içinde kalkan bir tabutu taşıyordu artık rona
vapurlar geçiyordu trenler
garlar boşalıyordu birer birer
sanki yoğun bir trafiğin ortasına bırakılmış gibi
al sen kullan diyordu âdeta hayat
cellat mısın nesin sen rona dedi kendine
neden kötü haberleri hep sen üstleniyorsun) ?
kalp krizi mi dedi?
susma rona kalp krizi mi?
-evet sabaha karşı kaybettik!
(bir vapur düdüğü duyuldu derinden)
biliyor musun rona:
annesinin mezarına çökmüş bir evlat olmak
hep bu kadar zordur
Kayıt Tarihi : 16.6.2014 14:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kutluyorum şairi ve şiirini içtenlikle. Nicelerine Kemal bey. Esenlikle...
TÜM YORUMLAR (5)