Bu ağaçlar yaşayamaz daha küçük bir gök altında,
bu taşlar yaşayamaz yabancıların ayakları altında,
bu yüzler yaşayamaz hissetmezlerse güneşi,
bu yürekler yaşayamaz adalet içinde yaşamazlarsa.
Sessizlik kadar keskindir bu arazi,
basar haşlanmış taşları bağrına,
Yoklama defterinden tanımadım sizi,
Benim haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda
Devamını Oku
Benim haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda
'..Bu ağaçlar yaşayamaz daha küçük bir gök altında,
bu taşlar yaşayamaz yabancıların ayakları altında,
bu yüzler yaşayamaz hissetmezlerse güneşi,
bu yürekler yaşayamaz adalet içinde yaşamazlarsa.
Sessizlik kadar keskindir bu arazi,
basar haşlanmış taşları bağrına,
anasız babasız zeytin ağaçlarını
ve asmaları ışığında kucaklar,
sıkar dişlerini. Hiç su yok. Yalnızca ışık var.
Yitiyor yollar ışıkta ve bir koyun ağılının gölgesi
demirden yapılı...'
Nefisti...
Bu değerli emeğin hakkı ödenmez...
Buruk bir tat ile okudum çevirdiğiniz dizeleri...
Gözlerden kaçmamalı bu şiir defalarca okunmalı...
Hem de ibret ile...
Değerli Şairim,
Kutluyorum sizi yürekten...Paylaşımınız için sonsuz teşekkürlerimi,
İda'nın zümrüt yeşili eteklerinden size sonsuz saygılarımı gönderiyorum size...Bir de + 10
teşekkürler emeğinize..
saygılarımla
ipek topyan
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta