Her ölüm gençtir, aslında erkendir,
Ama seninki de çok erken oldu Romeo,
Daha nice aşklar,nice kavgalar,
Üzülmüşlükler, sevilmişlikler, terkedilmişlikler yaşanacaktı.
Daha boğazda gezilip demlenilecekti mezemiz yakamoz olacaktı,
Kanlıca’da şekerli yoğurt,
Eminönü’nde balık ekmek,
Erzurum’da cağ kebabı,
Gaziantep’te baklava yenecekti.
Şanlıurfa’da GAP gezilecek,
Mardin’in taş evleri görülecekti.
Veya bir kartal olup Karadeniz yaylaları üzerinde uçulacak,
Nemrut dağından güneşin doğuşu seyredilecekti.
Hiç bilmediğin bir köyün kahvesinde,
Taze bir kekik veya pınar suyuyla demlenmiş taze bir çay içilecekti.
Ilgıt ılgıt kokan dağ sümbülleri,
Kokulu güller toplanıp sevgiliye sunulacaktı.
Mum ışığında şömine karşısında romantik takılıp,
Bazen de bir tren olup Ege’nin güzel ovalarında,
Kırlarında dolaşıp İzmir’e varılacak,
Kordon boyunda iki tek atıp,Karşıyaka’da turlayacak,
Oradan Bodrum’a uzanıp çılgın bir iki gece çalıp,
Marmaris’te mis gibi denize girilecek, bir fasıl yapacaktık.
Aşık olup evlenecek boy boy çocukların olacaktı,
Kıvırcık saçlı ve sevimli,
Saçları okşanacaktı onların ve eşinle birlikte yaşlanacaktın sen.
Ama hep yarının bekledin sen,
Bugünü hiç yaşamadın ki sen Romeo,
Kayıt Tarihi : 4.12.2010 13:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!