Düzensiz bacaları,toprak damlı evlerin.
Masallarında gezer,zulümleri devlerin.
Küçük gaz lambaları,büyütür gölgeleri.
İzleyen masum gözler,ayırmaz bölgeleri.
Varlıkla yokluk nedir,gerçek mi anlatılan.
Nasıl yaşar hayatı,kaf dağına atılan.
Gidip görme arzusu,çıkarır sarp yokuşu.
Kavuşturur belkide,zümrüt-ü anka kuşu.
Küçük bedenler titrer,hayallerde yüzerken.
Bulutlu dağlar sanki,düz yol olur yürürken
Dünya kaybolup gider,gözlerde parıltılar.
Kötülükler silinir,havuzda şırıltılar.
Çiçekler canlı canlı,ağaçlarda şekerler.
Renkli yolda geyikler,arabayı çekerler.
Kuşların şarkıları,uyarır duyanları.
Gerçeğin kucağında,yatıp uyuyanları.
Uğraşmasın hiç kimse,imkansız değil bunlar.
Daima karlı çıkar,bu gidişte masumlar.
Hayat böyle mi olur,rüyalarla karışık.
Canlılar olsa her an,tabiatla barışık.
Zaman içinde zaman,olsa gerek rüyalar.
Ardından yetişemez,kurulan tüm hülyalar.
Kaygıların yeri yok,istenilen dünyada.
Atmalı kafalardan,kötülükleri yada.
Değişen bu âlemin,kağnıları uçaktır.
Ayrılmak isteyenler,geçek birer kaçaktır.
Mutlu yaşam çabası,gayesi kahramanın.
Böyle bitmesi lazım,sonu büyük romanın.
Kayıt Tarihi : 16.2.2009 22:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)