ROMANA devam 8
2o dakikalık yürüyüş mesafesinden sonra Bu sabah işe geldiğimizde işyerinin girişindeki tren hemzemin geçidine asılan BU İŞ YERİNDE GREV VARDIR pankartı asılmış yanında da iki tane işçi arkadaş önlerinde ve arkalarında GREV GÖZCÜSÜ yazan beyaz önlükler giymişlerdi, işe gelene kısa bir bilgi veriyorlar sonra iş yerinin batı yönündeki giriş kapısına yönlendiriyorlardı. İşlveren olası bir grev durumumda önceden iş yerlerimizin grev süresi boyunca üretime hazır bir şekilde kalması için ocak içindeki ve ocak dışındaki tesislerinde nöbetçi duracak elemanlarını belirlemiş, o isimleri de grev komitelerine liste olarak vermişler onlarda ancak o isimlere iş yerine giriş izni veriyordu. Şaşkınlık içinde istenilen yere doğru yürümeye başladık emeklilik zamana yaklaşan işçiler bile iş hayatlarında hiç greve gitmemişler sendika grev,grev derken bile hep şüphe ile baktığımız greve gitme eylemi gerçek olmuştu. Nizamiye giriş kapısına geldiğimizde büyük bir kalabalık ile karşılaştık ve daha da kalabalıklaşıyordu, kulaktan kulağa dolaşan fısıltılara göre sendika genel başkanı gelip konuşma yapacakmış o gelene kadar kimse bir yere gitmesin diye uyarılar aldık,zaten kimsenin bir yere gitmeye niyeti yoktu, herkesin yüzünden endişesi okunuyor kimse kimseye gerekmedikçe laf bile atmıyordu, herkesin derdi iş yerinin geleceğiydi kapanıp işçiler kapı dışarı atılır mıyıdı? Grev ne kadar sürecekti maaş alamazsak halimiz ne olurdu, zaten evlerinizde yeterince gıda stoğumuz yoktu okula giden çocuklarımıza harçlık verebilecek miydik. işsiz kalırsak halimiz ne olurdu gibi onlarca soruyu benim gibi herkes kendi kendine sormuştur. Ön taraflardaki hareketlilikten Sendika Başkanı'nın yanımıza doğru geldiğini anladık, za sonra başkanın üzerinde grev gözcüsü önlüğünü giymiş, elinde megafon yükselti bir yere çıkmış Grevin başlamış olduğunu ilan ediyordu tekrar bize her ne yaparsak yapalım birlikte yapacağız , hakkımızı söke söke alırız, gibi söylemler söylerken işçilerin slagonları başlayınca, başkan işçileri susturarak, önce konuşmasını bitirmesini istedi, ve çok iddialı çok heyecanlı bir konuşma yaptı. Haklarımızı alana kadar Yolumuzdan "ölmek var dönmek yok"diyerek konuşmasını bitirdi, grev artık fiilen başlamıştı. Biz işte başkan işte sendika en büyük başkan bizim başkan v.b slagon atıyor, görevlilerin söylediği slagonlari tekrar ediyorduk, başkan yarın ve her gün sendikanın önüne saat 13,te açıklama yapacağını isteyenin gelip açıklamayı dinleyebilecegini söyledi ve aramızdan ayrıldı,herkes dağılmaya başlarken ağızdan ağıza sendika görevlileri tarafın6dan isyeri grev gözcüsü nöbet çizelgesiniin olduğunu herkes nöbet çizelgesini konrol edip evlerine öyle gitmemizi ve yarın sabah bölge işçileri olarak sendika binasının önünde topmlanmaya karar verildiği kararı bildirilip herkesin evlerine gitmesi istendi, üzgün ve karamsar bir şekilde meydandan dağılmaya başladık nöbet kulübesinde nöbet listesine bakıp nöbet sıramı tarihi ve saatini öğrendikten sonra eve doğru konvoy şeklinde yürümeye başladık konvoy diyorum çünkü ocakçı harici işçi hepsi bu sabah buradaydı belki 500 işçi aynı yoldan evlerimize doğru ikişer li üçerli sıralar şeklinde yürümeye başladık, herkes kendi kendine fikir üretiyor bir görüş ortaya atılıyor tartışma konusu olup grevde karşımıza çıkacak ihtimalleri konuşa konuşa (pavyonların) işçi yurtlarının önüne kadar geldik guruplu olarak çalışan işçiler ile burada ayrılıp eve gittim, tâbi muhalefet eden de vardı destek veren de burada da hemen takım tutar gibi iktidara ve yakın görüşde olanlar grev ülke ekonomisini yıpratır olur zaten zarar eden kurumda çalışan işçilere sendikanın istediği ücret çok fazla verilirse şu olur bu olur gibi laflar ediliyordu, bu tezi savunanların içinde çalışan işçi de vardı emeklisi de her katogriden insan vardı her ne olursa olsun grev başladı ülke genelinde ve şehrimizin STK ları ve aydınları grevimizi destekliyor her yürüyüşümüzde bize destek veriyorlardı, yarınki işimiz erkenden kalkıp sendikanın önünde hazır bulunmaktı, sabah olunca kahvaltı yapıp sendikanın önüne gitmek için yola çıktım araba durağına doğru giderken yalnız olmadığımı anladım işçi yurtlarının önüne geldiğimde hemen hemen yüz iki yüz kişi vardık kollarına görevli bandı takmış grev komitesindeki arkadaşlardan beş altı kişi buradan yürüyerek yola çıkacağımızı diğer mahallelerden gelenler ile birleşip sendikanın önüne yürüyüş kolunda gideceğimizi söyledi gideceğimiz mesafe en az iki saat yol demekti, daha önce kendim hiç yürüyerek gitmemiştim yürüyen sayısı çoğaldıkça görevli arkadaşlar uyarılarını sıkılaştırıyor yürüyüş kolunu bozulmamasını aralara yabancı kimse almamız için sık sık uyarı yapıyorlardı merkez mahallelerinin toplanacağı yere geldiğimizde bizim iki üç katımız kadar kadınlı erkekli gurup bizi bekliyormuş burada sendika şube başkanı kısa bir konuşma yaptı haklı davamız için çıktığımız yolda en büyük dileğimiz kimsenin burnu bile kanamadan haklarımızı almaktır bizlerin can güvenliğinden sorumlu güvenlik görevlilerine polisimize yardımcı olalım onların koyduğu kurallara uyalım sağdan soldan aramıza girip kargaşa çıkarmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz böyle kişiler var ise grev komitesindeki arkadaşlara veya polisimize haberdar edin bizim devletimiz ile hiç bir husumetimiz olamaz bu devlet bizim gibi çok yerinde ve herkesin takdirini alan bir konuşma yaptı. Kalabalıkta kaç kişi vardı tahmin edemiyordum ama yürüyüş kolunun başı ve ucu gözükmüyordu slagonlar atarak yolumuza devam ediyorduk GELİYOR GELİYOR MADENCİLER GELİYOR yol boyunca uyarılara rağmen bazı arkadaşlar bir süreliğine konvoyda n ayrılıp karşılıklı oynuyorlar insanlara moral vermeye çalışıyorlardı hatta bir köşeye çekilip namazını bile kılan vardı Allah kabul etsin şehre girdiğimizde bizi gören vatandaşlar hemen alkışlıyor bizimle beraber sağımızdan solumuzdan yürümeye başlıyordu sendikaya yaklaştığımızda artık hayatımda görmediğimiz kadar kalabalık vardı sendikanın önündeki dar sokak tıklım tıklım dolmuş bizim oraya yaklaşmamız imkansızdı görevli arkadaşlar bayanları isterlerse sendikanın önüne gitmelerine müsade olduğunu söyledi bunun üzerine bayanlar hiç dağılmadan sendika binasının önlerine doğru hareket ettiler beş katlı binanın üçüncü katının pencereleri bir açılıp bir kapanıyor bizlerde başkanın işçilere yapacağı konuşmayı sabırsızlikla bekliyorduk, sonunda başkan pencereye çıkıp elindeki.megafonla bir kaç defsy CANLARIM HOŞ GELDİNİZ dedikten sonra ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK HAKKIMIZI SÖKE SÖKE ALIRIZ gibi slagonlar söylüyor bizde tekrar ediyorduk şehir kendi tarihini işçilerinin haklı davaları ile ilgili direnişine tanık oluyordu başkan heyecanlı ve coşkulu kısa bir konuşma yaptı en fazla Grevin amacının hakkımız olan ücretin almak olduğunu kimsenin huzurunu bozmaya taşkınlık yapmaya hakkımız olmadığını güvenlik güçlerine zorluk çıkarmanızı zaten bizlere güveninin tam olduğunu sendikanın dışında hiçbir kimsenin sözüne itibar etmemizi yarında burada toplanmamamızı istyeteyerek konuşmasını bitirdi. Biz hep birden YARIN DA BURADAYIZ diye slagonlar atarak evlerimize dağıldık
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta