Romana devam 10 Şiiri - Muharrem Akman

Muharrem Akman
675

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Romana devam 10

ROMANA devam 10

Görüşmeler uzadıkça belirsizlik ve umutsuzluk içine düştüğümüzden, yürüyüşlerde her geçen gün çoğalıyorduk, sabah saatlerinde başladığımız yürüyüşlerimiz hiç bir taşkınlık olmadan sürüp gidiyordu. İki saatlik yolculuk boyunca konvoydan çıkıp kenarda çifte telli oynayanlar halaylar horonlar, çeşitli hareketler yaparak şaplabanlık yapanlar artık sıradanlaşmış normal olaylardı. Bu sefer sendika önündeki dar sokakta değilde şehrimizin miting alanında toplanacaktık, işverenin işçilere zam vermeme inadı, Sendikanın ise grevimizin ülke çapında hatta dünyada büyük yankı uyandırıp büyük destek gördüğünden aldığı cesaret ile, grevi isteklerimiz kabul edilene kadar sürdürmeye kararlıydı. Her yerden gıda ve maddi yardım geldiği söyleniyordu ama şu ana kadar sendika üyelerine maddi anlamda yardım yapmamıştı, gıda ihtiyaçlarımızı sendikanın kurduğu kooperatiften yapıyor verilen çek yapraklarına meblağı yazıp öyle yaptığımızdan gıda ihtiyacında bir sıkıntı yoktu,ara sıra zeytin yağı pirinç gibi gıdalar yardım olarak dağıtılıyordu,ama onları da bazan duyuyor bazan duyamıyorduk yada yetmiyordu. Şimdilik kimse de bunu yüksek sesle dillendirmiyor, grevin bir an önce sonuçlandırılmasını istiyorduk. Miting meydanına geldiğimizde yine ortalık tıklım tıklım doluydu, başkanın yanında yine kalabalık bir grup ile konuşmaya başlamıştı, tabi biz onların kim olduğunu yarınki gün gazetelerden ve TV haberlerinden öğreniyorduk. Mahallemizde akşam oturmaları devam ediyor birbirimize misafirliğe gittiğimizde bir baş madenci büyüğümüz bir akşam aldı eline kalemi kağıdı, bak siz boşuna yürüyorsunuz sana grev sonrası alacağınız ücreti söylüyorum dedi, harici işçiler şu kadar ocak işçileri şu kadar ben şu kadar maaş alacağım deyip yaz bir kenara dedi, Sendika Başkanı'nın bu dönem yapılan toplu iş sözleşmesinde isteklerinin kabul edilmesi için gösterdiği kararlılık tabiri caizse ezber bozmuştu Dünya'nın en tehlikeli mesleklerinden birisi olan, madencinin sesini Dünya'ya duyurmayı başarmıştı birlikte başarmıştık. Hiç bir gün aksatmadan devam eden Sendika önünde dar sokaktaki buluşmamız devam ediyordu. Başkan'ın gelmeyin yoruldunuz arasıra dinlenelim dedikçe biz yarında YARINDA BURADAYIZ diye tempo tutuyorduk. Başkan görüşmeler için biryere gittiği günlerin dışında her gün buradaydı, olmadığı zamanlarda bir yardımcısı aynı pencereden çıkıp elinde megofonla başında CANLARIM HOŞ GELDİNİZ olmayan kısa bir konuşma yapıp gelişmeleri aktarıp evlerimize dağılıyorduk. Bu gün konuşmacı bize yarın ve sonraki gün başkanın görüşmelerde bulunacağını bu meydana daha kalabalık gelin başkan önemli açıklamalarda bulunacak deyip biz evlerimize dağıldık. uzayan görüşmelerden İşveren kanadında da çatlaklar oluyor ki bize slagon olarak SİLKEKE BAŞKAN DÜŞECEKLER GELİYOR GELİYOR MADENCİLER GELİYOR gibi slagonlar attırıyorlardı. her gün değişen slagonlar ile meydanları inletiyorduk. Başkan iki günlük görüşme sonrası gelip önemli kararlar açıklayacağını yürüyüşün devam edip etmeyeceğini görüşmelerin son şeklinin bize kendisinin açıklayacağını söylemişti, biz hiç aksatmadan yine sendikanın önüne geliyor, gelişmeler hakkında İlk ağızdan bilgi alıyor evlerimize dağılıyorduk, yine kahvelerde oyun oynayıp öyle evlerimize dağılıyor çalışıyor gibi ikramiye zamanı geldiğinde ikramiyeler ödeniyordu maaşımızın çalıştığımız gün kadar olanı veriliyordu. Avans isteyenlere avans bile veriliyordu, ama ne olursa olsun belirsizlik insanları karamsarlığa sürüklüyordu. Bu sabah mahallemizde yürüyüşün için toplanması gereken yerde her zamankinden erken ve kalabalıktık, yürüyüş kolunda slagonlar atarak trafiği engellemeden, yolun gerektiği yerde sağ tarafından gerektiği yerde sol tarafından yürüyerek kent meydanına geldik kalabalık hınca hınç doluydu, kadın, erkek, esnaf, işçi STK temsilcileri, Meslek örgütleri MTA tüm Zonguldak pür dikkat sendika başkanını dinliyordu. Başkan kalabalık karşısına çıktığında her zamanki canlarım hoş geldiniz diyerek konuşmasına başladı, görüşmelerin malesef çıkmaza girdiğini çözüm için hep birlikte sesimizi duyurabilmek için bir mitingimizi Ankara'da yapmaya karar verdik deyince BAŞKAN SENİNLE ÖLÜME DE GİDERİZ diye slagon atmaya başladık GELİYOR GELİYOR MADENCİLER GELİYOR, ANKARA ANKARA DUY SESİMİZİ BU GELEN MADENCİNİN AYAK SESLERİ diye slagon atmaya devam ediyorduk. Başkan şimdi evlerinize gidin kışlık pantolon ceket ve botlarınızı hazırlayın bizden haber bekleyin dedikten sonra hepimiz evlerimize dağıldık.

Muharrem Akman
Kayıt Tarihi : 19.11.2022 00:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!