Masal bu ya,o eski saltanat günlerinde
Şehzadenin gönlünü bir roman kızı çalmış.
Onsuz geçen her bir gün şehzadeye işkence
Kıza olan aşkından gözü uyku tutmazmış.
Demişler "sen soylusun,koskoca bir prenssin,
O kız sana denk değil,gel vazgeç bu sevdadan.
Bak bu yanda sayısı,hesabı yok güzelin
Gel de istet onlardan birini babasından".
Ama hayır..şehzade yalnız onu istiyor
"Karasevda" derler ya,işte öyle birşey bu! .
"Gönlüm onda" diyor da başka birşey demiyor
Hergün kötüleşiyor şehzadenin durumu.
Kız da kız ha! ..kirpikler simsiyah bir ok sanki
Gözleri iri,parlak,rengi kömür karası.
Bir vücut var..böylesi Venüs'te yok inan ki,
Dudakları gül gonca,dişleri süt beyazı.
Bu eşsiz güzelliğe kat biraz da işve,naz,
Cilveye ödül konsa mutlak bu kız kazanır.
Bir de güzel oynar ki eğer varsa uygun saz
Seyredenin kalbinde yağ komaz,söker alır.
Bir keman bir darbuka,bir de,misal, klarnet
Çaldı mı şöyle oynak,şen bir oyun havası.
Roman kızı oynasın,uçuşuversin etek
Haltetsin Endülüs'ün dillere destan raksı.
Şimdi insaf ediniz,kim suçlar şehzadeyi?
Kim kaptırmaz gönlünü böyle şuh bir afete?
Söyleyin,kim başarmış kalbe söz geçirmeyi?
Kim yanıp kül olmamış düşüp böyle bir derde?
Onun için derim ki"arkadaş sen sen ol da
Karşındaki aşıksa onda mantık bekleme.
Hele de söz konusu kapkara bir sevdaysa
O kalbe hükmedilmez..bunu da böyle belle".
2.eylül 2007
Şinasi EskikayaKayıt Tarihi : 7.1.2013 09:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!