Roman Gibi Şiiri - Hayri Sarı

uzun köprü dar köprü
içimde hep o törpü
törpüsüz uzar gider
kalpten kalbe yol köprü

iki kız dokuz oğlan
sigortasız doğuran
yalan dünyada kural
kahramandır doyuran

bırak aklı sayı say
çoktan yana ol kap pay
çayırda ot kalmadı
zıplayıp duruyor tay

bağır çağır korna çal
güçlüysen bekleme çal
dinleme hiç hak hukuk
keyfince çal oyna çal

taşıtta kemer bağla
beline kemer bağla
çifte atmasın dersen
eşeğe semer bağla

biletlidir her yolcu
fark etmez sağcı solcu
vergisini öderse
selam durur korucu

bankamatik var bende
ev yeniledin sen de
yenilemezsin beni
gözün kaşımda, bende

sakınma koruma yok
bizde koyun kuzu çok
bol bol öğüt dinlerdik
ve artık karnımız tok

herkeste var araba
mutlu gibi maraba
okuyup öğrenmek zor
kaynayıver arada

mangal yap ızgara yap
yazlık al gargara yap
kolayına gelen bu
düşünme yaygara yap

kardeş kardeşi vurur
anlamaz akıl durur
ne anlatırsan anlat
kalmadı bende gurur

dolaşıyorsun tin tin
kurtaracak seni din
elinde renkli baston
havalanma biraz sin

asker gitti davulla
para gitti bavulla
ey sen ne yaparsan yap
gemi battı oğulla

kılık kıyafet serbest
artık sınavlar da test
çalış, ye, iç, gez, oyna
ve olacaksın derdest

beyinde ilkemiz yok
yürekte tertemiz yok
dedemiz haz peşinde
çukuruz tepemiz yok

elinde bir makine
git dikine dikine
ben dertliyim, ölmüşüm
takma kafa, kime ne

asıl savaş barışta
adaletli yarışta
almadan ver güçlüysen
ve alnını karışla

bayrak bayrak Türkiye
karış karış Türkiye
bölünmeye geçit yok
barış barış Türkiye

bilgin, sanatçı, usta
çalışsın her hususta
karanlığı atalım
ışık kalsın ulusta

toz ol yılan, engerek
yaşatmam kan emerek
keselim gürültüyü
bilinçli öncü gerek

gövde dik dursun, evet
köke dala dikkat et
su yürüsün damara
kurda kuşa dikkat et

bahçede ceviz meşe
kıskanma ver kardeşe
kıskançlık gören beden
döner bir gün o leşe

içime düştü de kurt
tehlikededir o yurt
derlen toparlan ey Türk
o kötü fermanı yırt

yaylada kuzu korkar
çobanın tuzu korkar
gevrek gevrek gülersen
komşunun kızı korkar

alanlara oynama
çalanlara oynama
düzgün tut teraziyi
talanlara oynama

yere düşen elmaydı
küçük kızı Belma’ydı
Hasan dede ölünce
tek mirası salaydı

dolaş İzmir, Adana
yap evini badana
malını pazara sür
karışama satana

kahvaltıda içer çay
depremde olmuş fay fay
kardeş yerine koyma
onu yaşamıyor say

bahçede çimen mi yok
derede çimen mi yok
vakitsiz öter horoz
yol yordam bilen mi yok

sabah oldu, güneş var
eriyip gitti o kar
otur biraz yanıma
yaralarımı sar yar

(29/30/31 Temmuz 2016)